Kocaeli eğer Türkiye’nin en zengin şehriyse, ülke ekonomisine katkı bakımından ilk sıralarda yer alıyorsa elbette ki en büyük pay Gebze’dir.
Bunu kim inkar edebilir ki?
Gebze’deki organize sanayi bölgeleri, devasa fabrikalar, boya-kimya, demir-çelik, otomotiv, kömürcüler, plastikçiler, mermerciler ve daha binlerce fabrikadan elde edilen gelirler bu şehre can katmıyor mu?
Dilovası’nın ismi yıllar yılı niye kanser ovasına çıktı?
Gebze’nin köylerinde enginar ağaçlarının yerini niye fabrikalar ve depolar aldı? Koyunların yürüdüğü köy yollarından niye hafriyat ve kömür kamyonları geçiyor?
Darıca’daki zeytinlikler ne oldu?
Çayırova’nın ismindeki ovada bugün meyve-sebze mi yetişiyor yoksa fabrika bacalarından dumanlar mı yükseliyor?
Gebze ne yazık ki çarpık sanayileşmenin sancısını ve sorunlarını yıllardır yaşıyor. Gebze’ye bu kadar külfet, kirlilik, trafik keşmekeşi ve sorunlar bırakanlar bu şehirde yaşayanlara hep ikinci sınıf muamele yaptı.
Şehrin en fazla nüfusuna sahip ilçesinde ne eğitim, ne sağlık, ne de emniyet hizmetleri yeterli bir şekilde sağlanabiliyor.
Yıllar boyunca Gebze bölgesi hak ettiği hizmetleri alamadığında ve biz bu adaletsizliği dile getirdiğimizde şehrin diğer tarafında yaşayanların bir bölümünün hoşuna gitmediğini biliyoruz.
Nedense Gebze onlara bir öcü ya da vebalı gibi görülür.
Ama elini vicdanına götürüp, aklıselim bir şekilde düşünenler de var elbette. Gebze’nin en büyük eksikliği, sahipsizliğidir.
Gebze’de bazı siyasetçi, gazeteci ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri koltuklarını korumak ve sahip oldukları rantı kaybetmemek için yaşadıkları şehri hiçe sayıyorlar, şehrin yaşadığı sorunlarına kör-sağır-dilsiz oluyorlar daha açıkça bir ifadeyle ihanet ediyorlar.
Eğer Gebze, Darıca, Çayırova ve Dilovası Kocaeli Büyükşehir belediyesine bağlı olmasaydı inanın bu satırları yazmazdım.
Çünkü İzmit, Derince ya da Gölcük belediyesinin çıkıp da Gebze’nin sorunlarına bir çözüm bulmasını bekleyemezsiniz.
Ama Gebze’yi Kocaeli Büyükşehir belediyesi sınırlarına dahil edip, vergilerini toplayıp bu sınırlar dahilindeki ilçeler arasında adaletsizlik yapıyorsanız o zaman herkes elini vicdanına koymalı!
Bugün spor konusuna değineceğim.
Kocaeli Büyükşehir belediyesi, Kocaelispor’a 8 milyon lira yardım yaptı hatta maçlar için 10’ar bin lira prim açıklıyor.
Başkan Tahir Büyükakın neden şehrin diğer tarafındaki spor kulüplerine hiç yardım yapmıyor? Yoksa Gebzespor, Darıca G.B ve Çayırovaspor Kocaeli’nin değil de İstanbul’un ilçeleri mi?
Lafa gelince en çok önem verdikleri yer nedense Gebze oluyor çünkü en çok seçmen Gebze’de var! Ama konu desteğe gelince nedense Gebze hiç kimsenin umurunda olmuyor!
64 yıllık Gebzespor parasızlıktan bitmiş durumda. Kulüp başkanı bile seçilemiyor.
Darıca Gençler Birliği’nin ve Çayırovaspor’un değil bir maçını izlemek, kulüp tesisleri bile ziyaret edilmemiş.
Bu kadar ayrımcılık, ötekileştirme ve sahipsizlik olabilir mi?
Ayıptır, yazıktır!
Bir sözüm de bu şehirde bu adaletsizliğe ses çıkarmayan yağcı tayfaya! Her şey menfaatten ibaret değil bu hayatta.
Yaşadığınız şehir için bir şey yapmak elinizden gelmiyorsa bile en azından sesiniz çıksın.
Öldünüz mü?