CHP Gebze’de ön seçim yaptı ve 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde Gebze belediye başkan adayı Yakup Yılmaz olacak.
Ön seçime katılan ve o manzaraya tanık olanlar, ön seçimin bu parti için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamışlardır.
Bu partinin üyeleri, ön seçime hasret kalmış adeta.
Katılımın düşük olduğu yönünde yorumlar yapılıyor. Oysa buradan çıkan sonuç katılımın düşük olması değil, üye kayıtlarının yeniden güncellenmesi gerekliliğidir.
Ön seçim demokrasi şöleni gibi. Parti tabanını harekete geçirmek ve dinamizm kazandırmak için en güzel yol.
Ön seçim ayrıca partinin mensuplarına görev vermektir. ‘Gelin belediye başkan adayını siz belirleyin’ diyerek görevlendirmektir.
Ön seçim, partinin mensuplarına sorumluluk vermektir. “Gelin seçimle belirlediğiniz başkan adayı için çalışın’ demektir.
Bugüne kadar atama yöntemiyle belirleniyordu ve yukarıdan kim seçerse aşağıdakiler ister istemez kabul etmiş oluyorlardı.
Aday içine sinmeyen kişiler de, bunu mazeret olarak görüp yeteri kadar çalışma yapmıyorlardı.
Şimdi bu partinin üyelerinin hiçbir mazereti kalmamıştır. Madem başkan adayını belirlemek için kendilerine bir güç, yetki ve görev verildi, şimdi bu görevi tamamlamanın zamanıdır artık.
…
Ön seçimden önceki süreçte, kazanma hırsı yüzünden bazı kişiler partiye zarar verecek tavırlar sergilediler. İlk taşı kimin attığı önemli değil. Hani Sezen Aksu’nun, ‘masum değiliz hiçbirimiz’ şarkısı var ya, gibi herkes farklı gerekçelerle tehlikeli bir noktaya, farklı gruplaşmalara varacak hamlelerde bulundular.
Neyse ki, bu yarış hırsı başka platformlara taşınmadan ve başka hesaplaşmaları doğuracak tehlikeli noktaya varmadan sona ermiş oldu.
CHP Gebze ilçe Başkanı Sedat Tatar’ın ön seçim sonrası yaptığı konuşma gayet yapıcı ve olması gerektiği gibiydi.
Yarışı kaybeden Yüksel Genç’in tutumu, ılımlı ve olumlu tavırları, Yakup Yılmaz ile birlikte çalışacağı yönündeki mesajları da son derece anlamlı ve örnek bir tavırdır.
Bugünün yanlışları elbette yarınlara taşınmayacaktır.
Taşımak isteyenler siyasi hayatın tozlu raflarında bulurlar kendilerini. Çünkü siyasetin tarzı, yöntemleri ve aktörleri sürekli değişiyor ve değişmeli de.
Eski hataları ve yakışıksız yöntemleri devam ettirmek isteyen bu değişimin aktörleri yeni süreçte kendilerine yer bulamayacaklardır.
Siyasetin aktörleri değiştikçe, yöntemler de değişecektir. Bu partide beklenen değişim ve yenilik çok açıkça belli oluyor ki, kişiler değişmeden çok kolay olmayacak.
Değişmeyen ve kendini yenilemeyen hiçbir kişi ve kurum başarılı olamaz. Bu partinin emektarlarının, bugünün gençlerine yani geleceğin kadrolarına bırakacakları en güzel miras, hiziplikten ve adamcılıktan uzak birlik ve beraberlik içinde, demokrasiyi tam anlamıyla özümsemiş bir siyaset anlayışı olacaktır.
Bugünün gençleri de, yarınki siyaset arenasında var olmak istiyorlarsa sepetteki çürük elmaları ayıklar gibi ayıklamalılar, partinin içindeki ve partiye zarar veren kişileri ve düşünce tarzlarını…
Eğer ağaç aynı olursa, meyvesi de aynı olur.
30 Mart seçimleri, CHP Gebze için çok önemli bir dönüm noktası olacaktır. Eğer yeniden bir seçim mağlubiyeti alınırsa, hem bu partiye gönül vermiş hem de CHP’yi umut olarak gören insanlar hayal kırıklığına uğrarlar.
CHP’de şimdi kavga değil birlik zamanıdır. Tüm parti üyelerinin hep birlikte mücadele etme ve çalışma zamanıdır.
Sonuç olarak CHP kendi kendisine değil, AKP’ye rakip olmalıdır.