Ali Kemal Aydın ismini Gebze’de hemen hemen tanımayan yoktur. Başarılı bir işadamı olan Ali Kemal Aydın, aynı zamanda Gebze’de farklı bir misyona daha sahip.
Ali Kemal Aydın Gebze’deki gazetecilere dün akşam iftar yemeği verdi. Tam 9 yıldır geleneksel hale gelmiş olan bu iftara gazete sahibinden köşe yazarlarına, spor muhabirlerinden reklam departmanlarına kadar iftara katılan geniş bir yelpazeden meslektaşımız katıldı.
Dikkat ederseniz yazıya girişte Ali Kemal Aydın isminin başında herhangi bir etiket yoktu. Ama bu kadar çok gazeteciyi bir araya toplamak için bir etiket değil, gerçek anlamda sevilen ve değer verilen bir şahıs olmak gerekiyor.
Gebze Ticaret Odası eski meclis üyesi Ali Kemal Aydın’ın toplantıları yıllardır en fazla gazetecinin katılım gösterdiği toplantılardır.
Belediye başkanlarının, siyasi partilerin, sanayicilerin ve çeşitli dernek-kuruluşların iftarlarına katılım genellikle tenha olurken, Aydın’ın dün akşam düzenlediği iftar yine tıklım tıklımdı.
Oysa Ali Kemal Aydın ne siyasetçiydi, ne sanayici ne de çok yüksek bütçeli dernek ve odaların başkanı…
Peki neden?
Çünkü Ali Kemal Aydın her şeyden önce son derece samimi, açık sözlü, gerçekçi ve düşüncelerini kişisel çıkarları için değil Gebze için ortaya koyan birisi.
Yıllardan beri savunduğu ‘ben değil biz’ kavramı ve dilinden hiç düşürmediği ‘sorgulama kültürü’ onu tüm siyasetçilerden, sanayicilerden ve etiket başkanlarından daha öncelikli konuma getiriyor.
Ali Kemal Aydın’ın en önemli özelliklerinden biri de Gebze’de siyasetçisiyle, sanayicisiyle, oda başkanıyla ve hatta basınıyla birçok kimsenin değinemediği, çekindiği konuları ortaya koymak.
İddia ediyorum ki Ali Kemal Aydın’ın yapmış olduğu çalışmayı, muhalefeti ve özeleştiriyi Gebze’de ne iktidar partisi ne de muhalefet partileri yapıyor.
İftarda verdiği mesajlar gerçekten çok önemliydi. Özellikle Gebzelilik bilinciyle ilgili olarak. Ve elbette kalite kavramı ve herkesin işini iyi yapması konularında.
Ali Kemal Aydın, SİAD ve sivil toplum kuruluşlarını da haklı bir şekilde eleştirdi. Çünkü bu şehirde sanayici ve işadamı dernekleri ile sivil toplum kuruluşları iyi çalışmıyor, verimli değiller.
Elbette bu kuruluşları eleştirirken kendi meslek gurubumuzu da es geçmeyeceğim. İğneyi başkasına, çuvaldızı kendimize batıracağım. Gebze’de basın sektörü de zor günler yaşıyor ve deyim yerindeyse ‘yalpalıyor’.
Sonuç itibariyle sorgulama ve sahip çıkma kültürünün olmadığı bir şehirde güzellikleri beklemek de biraz hayal oluyor.
Bunları sık sık dile getiren bir Ali Kemal Aydın’ın olması ise en azından iyi bir şans diye düşünüyorum