CHP Gebze, tıpkı bir arı kovanı gibi.
Mesela, çalışkan ve fedakar arılar var. Yıllardır gece gündüz çalışıp bal yapıyorlar. Ve bu kovandaki bala katkı sunan binlerce çiçek var. Her zaman destek veriyorlar, istiyorlar ki kovanlar çoğalsın bu balı bütün insanlar tatsın.
Bir de bu kovanlardan bal toplayan uyanıklar var. Bal olmadığında arı kovanlarının yerini unutan, bal toplama döneminde sinsice üşüşen ve balı alıp ortadan kaybolanlar…
…
Toplumumuzda insanların siyasetçiye bakış açısı az çok bellidir. Siyasette belli bir yere gelen insanlar, çeşmenin başındaki kişi olarak nitelendirilir.
Ya da, yaygın atasözümüze göre siyasette belli bir makama gelmiş kişi, ‘bal tutan parmak yalar’ konumundadır.
Peki bu çürük ve kokuşmuş zihniyet nasıl ortaya çıkmaktadır?
Elbette en önemli etken, siyasetin ‘rant’ aracı haline getirilmesidir. Sütü bozuk insanlar siyasette belli noktalara geldiğinde bu makamı ranta dönüştürmüşler.
Bu yolsuzluk ve talan alışkanlığı öyle bir noktaya gelmiş ki, artık siyaset kirlenmiş ve insanların siyasetçiye güveni kalmamış.
Siyasete giren insanlar aslında ikiye ayrılır.
Birincisi insanlara, yaşadığı şehre ve ülkesine hizmet edenler.
İkincisi ise, kendisine ve yandaşlarına hizmet edenler!
Birinci kategorideki siyasetçi modelinin sayısı o kadar az ki artık insanların çoğu siyasete çeşmenin başında olmak, bal tutup parmak yalamak için giriyorlar.
Bu iki ayrı siyasetçi modeli arasındaki en büyük fark ise, o siyasetçinin geliş yöntemidir. Halka hizmet için siyasete girenleri halk bir yerlere getirir. Oysa kendine ve yandaşlarına rant sağlamak isteyenler ise kendisi bir yerlere gelmek için çırpınır!
…
CHP’de 8 Şubat’ta meclis üyesi adayları için bir önseçim yapıldı. Liste belirlendi ama tartışmalar hala bitmedi.
Kendisini, ‘arı kovanları’nın uzağında görenlerin rahatsızlığı bitmek bilmiyor. CHP’nin seçimleri kazanıp kazanmaması umurlarında bile değil!
Arı kovanına yakın bir yer için hesap yapan ama tutturamayanlar, ‘partim zaten kazanamaz bari ben meclise gireyim’ diye düşünenlerdir. Bu çok net bir durumdur.
Şimdi partinin Seçim Koordinasyon Merkezi, belediye meclis listesinin ilk 10 isminden belli miktarlarda para toplayacakmış.
‘Aday olmayı biliyorsa, parayı da versin’ gibi yaklaşımlar etik değildir. Siyaset ne parayla yapılır ne de para için!
Yıllarca bu arı kovanından bal toplayanların, bal yapan arılara söyleyeceği hiçbir şey olamaz!
İşin Türkçesi, ekonomik gücün sahiplerine dayanarak yapılan ve o kişilere gebe kalınan siyasi anlayışın bu partiye 20 yıldır hiçbir şey vermediği, tam tersine çok şey götürdüğü artık ortaya çıkmıştır.
İnsanlara parayla hükmetme ve özgür iradelerine ipotek koyma dönemi 8 Şubat önseçimi ile artık sona ermiştir. Üyeler yenilik ve değişim istemiştir.
Bazı insanlar henüz anlamakta zorlansa da, siyasetteki aktörler değiştikçe siyasetin işleyişi ve yöntemleri de değişecek…
Sadece belli sıradaki belediye meclis üyesi adaylarından para almak, insanların kafasında ‘ne de olsa verdikleri parayı mecliste çıkarırlar’ gibi bir düşünceye neden olmaz mı?
Ya da, seçimi kazanma hedefinin olmadığına…
Birisi bana, bunun böyle olmadığına inandırsın lütfen!
Belediye meclis üyeleri şehrin ve halkın sorunlarını araştıran, bunları meclise getiren ve çözmeye çalışan, yerel iktidarın yanlışlarına dur diyen kişilerdir.
Partilerine verdikleri bu paraları telafi etmek için yanlış işlere bulaşan, bulaştırılmak zorunda bırakılan ya da insanların böyle düşünmesine neden olunan kişiler olmamalıdır.
Belediye meclisleri köşe dönme ve para kazanma yeri değildir ve olmamalıdır. Meclis üyeliği, halktan aldığı gücü, rant elde etme ve gizli pazarlıklarda kullanma mesleği değildir.
CHP yöneticilerini bu yanlıştan bir an önce dönmeye davet ediyorum. Meclis üyelerinden alacağınız 3-5 bin lira için ne partinizi ne de meclis üyelerini halkın gözünde değersizleştirmeye ve hak etmedikleri kötü izlenimlere teslim etmeye hiç hakkınız yok.