Tarihi öneme ve değere sahip Fatih Sultan Mehmet’in emaneti Hünkar Çayırının, 137 milyon lira değer biçilen arazisinin sadece 465 bin lira karşılığında satılmasına değil bizim itirazımız.
Bizim itirazımız, böylesi büyük manevi değere sahip Hünkar çayırının hemşeri kıyağı ile Erzincan Vakfı’na satılmasıdır.
Bu arazinin maddi bir değeri olmaz.
Hele ki, Osmanlı tarihine ve değerlerine değer verdiğini söyleyerek iktidara gelenler ve bu değerlerden beslenenlerin bir çırpıda böyle değerleri satıyor olması trajikomik bir durumdur.
Televizyon ekranlarında, ‘Diriliş Ertuğrul’, “’Payitaht’ gibi dizilerle insanların Osmanlı hayranlığını okşayanlar, gerçek hayatta Osmanlı ve ecdadına dair ne varsa yok etmeye çalışıyorlar.
Soruyorum sizlere.
İktidarda CHP olsaydı da, Fatih Sultan Mehmet’in otağını böyle peşkeş çekseydi ne olurdu acaba?
Televizyonlardaki Osmanlı dizileriyle beslenenler, ‘Tarihimiz elden gidiyor’ diyerek sokaklara dökülmez miydi?
Gebze’de CHP’li belediye olsaydı, bugün Cuma namazından sonra Yeniçeri kıyafetleriyle belediyenin önünde protesto gösterileri yapılmaz mıydı?
Yapılırdı.
Eğitim sisteminin 5+3+3 olarak değiştirildiği yılları hatırlıyorum. Cumhuriyet meydanında yapılan gösterileri, Gebze’ye Milli Eğitim bakanı geldiğinde yolunu kesenleri…
Peki şimdi neden hiç kimsenin sesi çıkmıyor?
Hiç kimse dersek gerçi haksızlık etmiş oluruz. Sesi çıkanlar var. Ama o kadar az ki!
Öncelikle Gebze Ticaret Odası Başkanı Nail Çiler’i tebrik ediyorum.
Dünkü meclis toplantısında belgeleriyle açıkladı bu durumu. ‘İçim yanıyor’ diye haykırdı. Bu skandalı Gebze basınıyla birlikte gündeme taşıyan ve yanlışlığını haykıran bir isim.
Gebze basınının büyük bölümü bu konuda üstüne düşeni yapıyor. Farklı görüşlere rağmen, tarihimiz ve tarihimize sahip çıkmak ortak değerlerimizdir.
Ak Parti eski ilçe yöneticisi Köksal Tatoğlu da sosyal medyadan duyarlılığını göstermiş.
CHP ve Saadet Partililer zaten şiddetle karşılar bu duruma.
Bence bu durum, sahip çıkmamız gereken ortak değerimiz.
Bu işin sağı-solu, partisi olmaz. Siyaset üstü ortak bir tavır alınması gerekiyor. Diğer sivil toplum örgütleri ve özellikle SİAD’ların bazıları tabela derneği olmadığını kanıtlamalı.
Bugün böyle bir değere sahip çıkamayanlar yarın Gebze’nin hangi değerine sahip çıkabilir ki?