Son dönemde ne çok iğrenç haberle karşılaştık.
Ne çok haber yapmak durumunda kaldık.
Aile içi cinsel sapkınlıklardan tutun da, kontrolsüz Kuran kurslarında erkek öğrencilere yapılan ahlaksızlıklara kadar…
Et kokarsa tuzlanır da, ya tuz kokarsa misali…
Bu ahlaksızlığın dibi yok mu?
…
Toplum nereye gidiyor?
Bu olaylar nasıl oldu da birden bu kadar patlak verdi.
Eskiden de oluyordu da, haberimiz mi olmuyordu?
Sosyologlar, psikologlar, toplum bilimciler bu durumu nasıl açıklıyorlar?
İnsanlar bu sapkın hale nasıl geldi?
Toplumu yozlaştıran, cahil bırakan, eğitimsiz bir insan model yaratan siyaset anlayışı mı?
Televole kültürüyle, mafya özentisiyle, bilimi ve bilgiyi değil, silahı ve parayı yani gücü kutsallaştıran diziler, filmler, yayınlar ve toplumsal insan model mi?
Emek harcayarak değil kısa yoldan köşeyi dönme alışkanlıkları mı? Bir yere gelmek için çalışmak yerine torpil yönteminin yarattığı basit insan modeli mi?
Yükselmek ve kazanmak için her şeyi mübah gören, en yakınındakini bile ezip geçmeyi düşünen, kazık atan insan zihniyeti mi?
Peki tüm bunların olmasına kim, neden müsaade ediyor?
Bunca sapkınlığa ve sapıklara karşı bu ülkeyi yönetenler hangi tedbirleri alıyor?
Sokak ortasında dövülen, tecavüz edilen, öldürülen kadınlar…
Aile içi cinsel istismara maruz kalan çocuklar…
Yasa dışı olarak faaliyet gösteren ve kontrolsüz bir şekilde ‘merdiven altı’ diye tabir edilen yerlerde yeşertilen tarikat ve benzeri kurumlarda kandırılan, istismar edilen çocuklar…
Memleketi yönetenler bunları neden görmüyor?
FETÖ ihanetini görenler, devlet içinde yapılanmakta olan diğer tarikatlara neden göz yumuyor?
Soruların ardı arkası bitmiyor.
Adalet sistemi bu tükenmişliğin neresinde peki?
Tecavüzleri cezalandırmak yerine ödül verircesine uygulanan ‘rızası vardı’ skandalına ne demeli?
Peki soruyorum o halde yüce makama.
Köpeğin de rızası var mıydı?
…
Gebze öcü gibi…
Gebze’de doğup büyümeyen birinin Gebze’yi sevmesi çok mümkün olmuyor. Sevmeyi bırakın, Gebze’yi hiç bilmeyen birinin Gebze ile ilgili yorumları ve değerlendirmeleri ne yazık ki hiç iç açıcı değil.
İzmit’ten ya da başka şehirlerden arkadaşlarla sohbet ettiğimizde ya da yeni tanıştığımızda, ‘Nerede yaşıyorsunuz?’ sorusuna ‘Gebze’ diye yanıt verdiğimizde surat ifadeleri değişiyor.
Gebze ne yazık ki Gebze dışındaki insanlara öcü gibi geliyor.
Peki bunun sebebi ne?
Üzülerek söylüyorum ki, Gebze’de meydana gelen ve tüm Türkiye’de gündem olan bazı olayların ilçemizde meydana gelmesi Gebze ile ilgili algıları otomatik olarak negatif duruma getiriyor.
Son yaşanan köpeğe tecavüz girişimi bunun en somut örneğidir.
82 yaşına gelmiş ahlaksız bir ihtiyarın, birkaç ahlaksız gencin de ortak olduğu bu iğrenç olay yüzünden tüm Türkiye Gebze’yi konuştu!
Bugüne kadar köpeklere ya da sokak hayvanlarına kötü muamelelerden yakınıp, bu tür davranışları yapanları vicdanlarına havale ederken, tüm bunları bile gölgede bırakacak iğrençlikleri ne yapacağız?
Akıllara durgunluk veren olaylar oluyor.
Mantığımızı zorlayan, insanlığımızı sorgulatan, ahlaksızlarca yapılan bu girişimlerin sonucu bu iğrenç insanlarla aynı havayı soluduğumuz için kendi kendimizi bile yargıladığımız olaylar…
Hatırlayanlar vardır.
Seneler önce bir İtalyan kadın sanatçı çıktığı dünya turunda Gebze’de ahlaksız biri tarafından tecavüze uğramış ve ardından da hunharca öldürülüp bir yere gömülmüştü.
İnsanlığımızdan utanmıştık.
Gebze bilimle, sanatla, sanayisiyle, ekonomik gelişmeleriyle konuşulacak bir şehir olmalı böyle iğrenç haberlerle değil.
Umarım bu yaşananlar son olur.