Bayramlar; paylaşmak, dayanışma sağlamak ve akrabalarla bir araya gelmek açısından çok anlamlı ve geleneksel günler.
Kurban kesmek ise yardımlaşmanın en somut yaşanacağı önemli bir fırsat.
Bir bölümünü misafirlere ikram etmek, bir bölümünü ihtiyaç sahiplerine dağıtmak ve kalan bir bölümünü de ailece yiyebilmek toplumsal paylaşım ve dayanışma açısından çok önemli.
Her ne kadar toplumun büyük bölümü yukarıda yazdığım paragraftakilerin hiçbirini yerine getirmiyor olsa da…
Kurban kesme usulleri başlı başına vicdan yaralayıcı boyutta.
Kurbanlık hayvanların canını yakan, döven, azap ettirenler bir yana, kestiği kurbanlıklardan kalan parçaları ulu orta yerlere saçan, çevreyi kirletenler diğer yana…
İhtiyaç sahiplerini sevindirmek ve komşularıyla paylaşmak yerine kestiği kurbanın kaç kilo et vereceğini hesaplayan bir insan manzarası.
Beyaz eşya mağazalarında en çok satılan ürünün derin dondurucu olması hatta televizyonlarda bile derin dondurucu reklamlarının artması bunun bir göstergesi değil mi?
Kimilerine göre ne yazık ki kurban kesmek toplumsal bir etiket ya da gösteriş halini almış. Oysa kurban kesmek paylaşmak ve yardımlaşmanın bir yolu olmalı.
Bayram sohbetlerine dikkat edin, en çok sorulan soru ne oluyor?
Kurbanlığı kaça aldın?
Kaç kilo et verdi?
Sohbetlerin konusu bile et ile ilgiliyse, Kurban bayramının asıl özü ve anlamını kaçırıyoruz demektir.
Yardımlaşmak ve paylaşmak için ille de hayvan kesilmesi gerekmediğini bilmemiz gerekiyor aslında.
Çevremizde hiç mi üniversiteli öğrenci yok?
Hiç mi evine sıcak çorba girmeyen aile tanımıyorsunuz?
Ya da sevindirecek çocuk?
Duasını alacağınız bir yaşlı?
Geçim zorluğu yaşayan, faturalarını ödeyememiş, çocuklarına bayramlık alamamış bir aile gözünüze çarpmadı mı?
Öyle ya, bu tür bir yardım yapsanız hiç kimse duymaz ama değil mi?
Gücünüzü gösteremezsiniz.
Gösteriş yapma şansınız olmaz.
…
Yardımlaşma, dayanışma, insanlara iyilik yapmak…
Hangi yolla yaparsanız yapın, yapmış olmak için yapmayın lütfen.
Cümleten hayırlı bayramlar…
…
Gelelim Kurban Bayramı tatilinin 10 güne çıkarılması konusuna.
Şu anda tuhaf bir bayram öncesi tatili modu yaşanıyor memlekette.
Bugün günlerden henüz Pazartesi.
Bayram ise Cuma günü.
Resmi kurumlar tatil.
Özel işletmelerin bir kısmı tatil, büyük bölümü halen çalışıyor. Tatilcilerin bir bölümü geçtiğimiz Cuma akşamından itibaren tatil yörelerine göç etmeye başladı.
Bir bölümü bugünden itibaren gidecekler.
Okurlarımın bir bölümü kızacak ama henüz kendi ürettikleriyle geçinemeyen, üretimleri tüketimlerine yetişmeyen bir ülkede her bayram 9-10 gün tatil yapılmasını ekonomik yönden doğru bulmuyorum.