Geçtiğimiz günlerde ‘Göknur Bektaş Siyaseti’ diye yazmıştım. MHP ile başlayan siyasi yolculuğunu İYİ Parti kontenjanından CHP meclis üyeliği ile devam ettirip Ak Parti ile tamamlayan Göknur hanımın hikayesi…
Bugün ise; çocukluğundan bugüne hep aynı çizgide siyaset yapan ve 4 temel özelliği ile her geçen gün daha büyük başarılara doğru yürüyen Gökhan Orhan siyasetini yazacağım.
Birincisi çok gerçekçi. En büyük gerçeklik, insanın kendisi gibi olmasıdır. Farklı görünmeye çalışmak hem insanı yorar hem tepki çeker.
İkincisi saygılı. Kendi partisinin en alt kademesinden en üst kademesine kadar aynı saygıyı ve sevgiyi gösteriyor. Aynı şekilde farklı siyasi düşünce ve kesimlere de. Bu saygı, uzlaşmayı da beraberinde getiriyor. Gebze’nin yararına bir projede Ak Partili Gebze belediye başkanının yanında, yanlış bulduğu işlerin karşısında olacak kadar düzgün bir duruşu var.
Siyasetin hastalıklı yönü olan ‘her şeye muhalif’ anlayışından uzakta. CHP’li ama sadece CHP için değil tüm şehir hatta ülke için siyaset modeli…
Üçüncüsü çalışkan. Her ne kadar yaptığı çalışmaları kamuoyu ile çok paylaşmasa da, ekibiyle birlikte müthiş çalışmalar yapıyor. Her sokakta üye çalışmasında yüzde 70’e gelmişler. Salgın döneminde mahalle mahalle, sokak sokak yardım kolileri, maske ve hijyen seti dağıttılar ihtiyaç sahiplerine.
Parti binasındaki esnaflardan tutun, şehirdeki tüm sendika, esnaf, dernek, muhtar aklınıza gelebilecek her yerdeler. Ziyaret ediyorlar, çay içiyorlar, dertlerini dinliyorlar. Şehri ilgilendiren her konuda, nerede toplantı, etkinlik varsa oradalar. Genç ve dinamik olması, çalışkanlığında önemli etken elbette.
Dördüncüsü güçlü. Bu gücü elbette örgütünden ve kendisine inananlardan alıyor. Elbette bir de geçmişinin ve ideolojisinin köklerinden.
Gökhan Orhan siyaseti aslında çok önemli. Çünkü bu siyasetin eksikliği, CHP’yi de iktidardan uzak tutuyor.
Çok tartışılan bir konudur. CHP başarılı olmak için rotasını sağa mı çevirmeli? Muhafazakar ya da sağcı adaylarla seçmene makyajlı mı görünmeli?
Hayır.
Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri ve Cumhuriyet değerlerini, evrensel insan hak ve özgürlükleri ile bütünleştirerek, özgürlükçü yaşam, bilimsel eğitim, sosyal demokrasi ve laikliği savunan bir anlayışla siyaset ile daha başarılı sonuçlar alır.
CHP gerçekçi yani kendisi gibi olsa, kendini seçmene iyi anlatabilse ve doğru kişilerle hedefe yürüse inanın her kesimden destek görür.
Sağ ya da muhafazakar kesimi etkilemek için o kesimleri temsil eden kişileri aday göstermek büyük yanlış.
CHP’nin geçmişte bu konuda yanlış örnekleri var.
2014’deki Ekmeleddin İhsanoğlu vakasını hatırlarsınız. Sağ kesimin oyunu almak için sol kesimi hiçe sayan ve ‘tıpış tıpış’ sandığa götüren bir anlayışın dibe çöküşüydü.
Doğru siyaset, kara çarşaflı bir kadına üye rozeti takmak değil; hem mini eteklinin hem de kara çarşaflı bir kadının sosyal hayatta yaşam hakkına sahip çıkacağınıza inandırmaktır.
Siz işçinin, işsizin, emekçinin, emeklinin, esnafın, sanayicinin, çiftçinin yanında olursanız, üreten ve eşit paylaşımcı, adaletli ve özgür bir yaşam sunarsanız bu sunduklarınızı da samimi bir şekilde tüm insanlar için vaat ederseniz insanlar size inanır.
Gökhan Orhan bu nedenle doğru işler yapıyor. Çizgisini, duruşunu, çalışkanlığını ve saygısını kaybetmemesi; hem partisi hem de bu şehir için önemli.
Gökhan Orhan’a sahip çıkmak da aslında kendi partilileri için CHP’ye, diğerleri için de şehre sahip çıkmak demek.