Cumhuriyet Halk Partisi, Kocaeli’nin diğer ilçelerinde olduğu gibi Gebze’de de ilçe danışma kurulu toplantısını yaptı.
Her ilçedeki danışma kurulu toplantılarında olan aşağı-yukarı burada da oldu. Seçim başarısızlığının faturası sadece yöneticilere yüklendi, eleştiri yapanlar siyasal zeminde değil, kişisel zeminde egolarını tatmin etti.
Eleştirilerin yıkıcı değil yapıcı olma ve eleştirirken eleştirdiği konulara çözüm sunma gerekliliğini çoğu kimse umursamadı.
Kimileri kestirmeden yöneticilerin istifa etmesini istedi, yenilik ve değişim istedi. Oysa partinin bu yapısıyla ve bu davranış psikolojisiyle kim gelirse gelsin sonucun değişmeyeceği gerçeğini kavrayamadı!
Danışma kurulu toplantısından sonra emin olduğum bir konu var ki, eğer değişiklik yaşanacaksa bu sadece yöneticileri değil üyeleri de kapsamalı.
CHP Gebze’nin üye yapısı gerçekten de çok sağlıksız.
Birçoğu saatlerce konuştu, kaşlarını çatarak eleştirdi, ağızlarından tükürük saçarak hakaret etti.
Yüzlerinde gülümseme olmaksızın bir gerilim filmini andıran o uzun zaman diliminde birkaç kişi hariç hiç kimse sevgiden, saygıdan, yapıcı eleştiriden ve çözüm önerilerinden bahsetmedi.
Hep diyoruz ya, bu partide sevgi ve saygı olmalı. Kişisel kavgalar bir kenara bırakılmalı. Bu üyelerle bunun mümkün olmayacağını gördüm.
Herkes gördü.
Yakup Yılmaz, ‘aile olmak’ gerekliliğinden bahsetti ya, bu üye ve yönetim yapısının aile olmasının kesinlikle mümkün olmadığını kendisi de anlamıştır.
Düşünüyorum da, bir sonraki seçimde birbirlerine bu kadar hakaret ve küfür eden insanlar aynı parti çatısı altında nasıl çalışacaklar?
Birbirlerine düşman gözüyle bakan, nefret eden ve kin kusan bu insanlar, ‘birlik ve beraberlik’ kelimesini nasıl sindirecekler?
…
CHP eski ilçe başkanı İsmet Kara’nın, ‘Sedat başkan bize hiç danışmadı’ demesi ve kendi dönemindeki seçim sonuçlarının birkaç puan fazla olduğunu anlatması, ‘tencere dibin kara, seninki benden kara’ atasözünü hatırlattı bana!
Eğitim-Sen eski başkanları Cemal Balcı ve İsmet Güven’in ‘çözüm odaklı’ yaklaşımları ve yapıcı eleştirileri ise, ‘iyi ki varlar’ dedirtti.
Başarının mahalle birimlerinden başlaması ve örgütlenmeden geçtiği gerçeğini herkesin gözüne sokmaya çalıştılar ancak gözünü nefret bürümüş üyeler nedense bunu görmezden geldiler!
Gülabi Kaya, CHP’nin genel politikalarının net olması, Nurettin Canpolat da seçim sürecindeki sistemsizlik konusunda önemli tespitler yaptı.
İlçe yöneticisi Dilesen Karataş’ın ilçe başkanı ve yönetimi ile ilgili yaptığı sert konuşma, evin içinde uzun süredir gaz sızdıran, önlem alınmayan ve sonunda patlayan tüp etkisi yarattı!
6 aydır aynı fotoğraf karesinin içinde bulunmamaya özen gösteren (!) Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan ile ilçe başkanı Sedat Tatar’ın bu ‘anlamsız’ durumu da üyelerin gözü önünde dile geldi.
Her ikisi de kendince ‘haklı’ olduğunu düşünseler de, rekabet alanlarının partinin çıkarlarını zedelemeyecek platformda olması gerçeğini görmeliler.
Meclis üyesi seçiminde 41’inci sırada çıkan ve ‘mahallemdekiler bu yüzden çalışmak istemiyor’ dediği öne sürülen, toplantıda da eleştirilerin odak noktası olan kadın kolları başkanı Kıymet Ayan bu moral bozukluğuyla nasıl çalışacak?
Kadın kollarını ‘yöneticiler’ ve ‘gönüllüler’ diye ayıranlar, bir sonraki seçimde bunları aynı çalışma grubuna nasıl dahil edecekler?
…
CHP ilçe yönetimi, belediye başkanı ve meclis üyesi belirleme noktasında üyeleri sandığa götürmekle olumlu bir not almakla birlikte, kendi içinde ve seçim sistemi noktasında eksiklikleri olmuştur.
Danışma kurulu öncesindeki görüşüm, ilçe yönetiminin güçlenerek yenilenmesi gerektiğiydi. Ancak toplantıdan sonra görüyorum ki, ilçe yönetiminin değil bu partinin üye yapısının da hızlı bir şekilde değişmesi ve yenilenmesi gerekiyor.
Kendisiyle ve çevresindekilerle barışık, güler yüzlü, insanlara kin ve nefret gütmeyen, kişisel çıkarlar peşinde koşmayan üye yapısı gerekiyor.
Sadece konuşan ve eleştiren değil sorunlara çözüm odaklı yaklaşacak üye yapısı gerekiyor.
Eğer yönetim değişecekse, eski gelenekler ve eski isimlerden kesinlikle kurtulmak gerekiyor. Eski isimler eski husumetleri geri getirecek ve partinin nefes alan damarlarını tamamen kapatacaktır.
SÖZÜN ÖZÜ; CHP’nin en öncelikli sorunu parti içindeki hastalıklı ve kavgacı yapıyı bir an önce değiştirmektir. Bunun yolu da, bu hastalığa ve kavgaya neden olanları ayıklayıp yerine eğitimli, kültürlü ve saygılı insanları kazandırmaktır.