Tüm Türkiye son günlerde TIR, kamyon ve lerinotobüs sebebiyet verdiği ve onlarca vatandaşımızın hayatını kaybettiği trafik kazalarını konuşuyor. Geçtiğimiz günlerde Gaziantep ve Mardin, dün de Muğla’da meydana gelen kazalarda 40 vatandaşımız hayatını kaybetti, 100’ün üzerinde vatandaşımız yaralandı.
Trafik kazalarının en büyük sebebinin dikkatsizlik, ihmal ve trafik kurallarına uymamak olduğu çok açık.
Hiç ders almıyoruz üstelik.
Gaziantep’te bir araç şarampole yuvarlanıyor. Dikkatsizlik sonucu ilk kaza burada başlıyor.
Olay yerine sağlık ekipleri, itfaiye ve gazeteciler de geliyor. Hepsi görev için oradalar. İşte tam o sırada bir otobüs gelip itfaiye aracına çarpıyor ve bu korkunç kazada 15 vatandaşımız hayatını kaybediyor.
İçlerinde 2 de gazeteci meslektaşımız bulunuyor. Sadece haber yapmak için değil, kazada yaralananlara yardım etmek için oradalar. Can kurtaran itfaiye ve sağlık ekipleri ile birlikte can veriyorlar.
Bu korkunç kazanın şokunu atlatamadan aynı gün Mardin’de çok daha büyük bir trafik kazası meydana geliyor.
Bir kazada yaralılara yardım etmeye çalışan vatandaşların arasına dalan freni patlayan TIR, adeta katliama neden oluyor.
Kazanın görüntülerini izledikçe bunun bir kaza değil katliam olduğunu söylüyorum.
Bu kadar hızlı gidilir mi?
Freni patlayan kamyon ve TIR haberlerini o kadar duyduk ki!
Daha dün Muğla’da bir araçla çarpışan kamyon, otomobildeki 4 kişinin ölümüne sebebiyet verdi.
Madem böyle bir olasılık var, TIR ve kamyonlar neden bu kadar hızlı giderler? Neden masum insanların canını bu kadar kolayca hiçe sayarlar?
Hepimiz yollarda TIR ve kamyonların yanından geçerken korkmuyor muyuz?
Hele ki hatalı sollayan, yanınızdan hızla geçen ve büyük araç olmanın verdiği rahatlıkla olsa gerek istediği gibi şerit değiştiren TIR ve kamyonlardan ürpermiyor muyuz?
Rampa aşağı giderken dikiz aynasından arkamızı gözetlemiyor muyuz? TIR ve kamyon geliyorsa, endişelenmiyor muyuz?
D-100 karayolu ve otobanlarda kamyon ve TIR korkusu hüküm sürmüyor mu? Elbette onlar da ekmeğinin peşinde, elbette kamyon ve TIR olmadan lojistik hizmetleri olmaz ama önce can güvenliği değil mi?
Bütün kamyon ve TIR sürücülerini de zan altında bırakmak istemem, çoğu kurallara uyan ve diğer sürücüleri de düşünen insanlar ama aralarında ne yazık ki umursamaz davrananlar da çok.
Araçlarının bakımını yaptırmayan, uykusuz ve yorgun araç kullanan, kuralları hiçe sayan bir grup.
Emniyet yetkililerine de bu konuda büyük görev düşüyor.
Denetimler sıklaştırılmalı ve böyle katliam gibi kazaya sebebiyet verenlere daha ağır cezalar verilmeli ki caydırıcı olsun.
Ateş düştüğü yeri yakıyor, 35 vatandaşımız hayatını kaybetti, aileleri yıkıldı. Yüzlerce insan belki de kalıcı hasarlar aldı. Peki neden? Birkaç ihmalkar ve kuralları hiçe sayan şoförler yüzünden.
Trafik kazaları kader olmamalı…