Eskiden iyi gazeteci denilince, en çarpıcı haberler bulan, haberi en hızlı bir şekilde okuyucularına ulaştıran kişiler akla gelirdi.
Şimdi iyi gazeteci denilince, namuslu ve ahlaklı bir şekilde mesleğini sürdüren, her önüne gelene küfür ve iftira atmayan kişiler akla geliyor.
Gazeteciliği neştere benzetirim. Neşter; iyi bir doktorun elinde hayat da kurtarır, bir katilin elinde can da alır.
Gazetecilik de öyledir.
Dürüst gazeteciler halkın gözü ve kulağıdır. Vicdanıdır, soluğudur. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, halkın müşterek sesidir.
Bu saygın ve onurlu mesleğe dadanan ahlaksızlar ne yazık ki hem gazetecilik mesleğini kirletiyorlar hem de bu güzel mesleğimizi silah olarak kullanıp ahlak sınırlarını zorlayan utanmazlıklara imza atıyorlar.
Eskiden biz bilmeyerek bir haberi ‘hatalı’ yazsak üzüntüden uyuyamazdık. Şimdi sipariş usulü yalan haber uyduruluyor. Yalanın dozuna, etkisine ve aşağılık seviyesine göre bir fiyat tarifesi belirlenmiş.
Müşterileri genellikle siyasetçiler. Onlar da aynı toplumsal hastalığın gübresiyle beslendikleri için çok iyi anlaşıyorlar. Dertleri memleketi kurtarmak falan değil, bir yerlere gelip ceplerini doldurmak ve güç sahibi olmak. Bunun için yapamayacakları alçaklık, şerefsizlik yok. Yüzüne güldükleri ve ‘yoldaş’ dedikleri insanlar hakkında perde arkasından her türlü iftirayı, karalamayı ve ahlaksızlığı yaptırıyorlar.
Geçtiğimiz günlerde CHP Kocaeli eski milletvekili Mehmet Hilal Kaplan ile ilgili bazı iftiralar yazıldı. Aslında sistematik bir şekilde aylardır bir kampanya yürütülüyor. Yürüten belli ama bu kampanyanın sponsoru ve müşterisi kim o çok belli değil!
Mehmet Hilal Kaplan’ı anlatmaya gerek yok, bütün şehir tanır. Siyasi çizgisi, düzgün kişiliği, örnek yaşantısı ile her kesimden insanların çok sevdiği ve saygı duyduğu bir isim. Bu tür haberler onu zaten yıpratmaz ama burada önemli olan başka bir konu var.
Bu konu da, gazeteciliği insanlara küfür etme ve haksızca karalama mesleği olmaktan kurtarmak.
Burada tüm meslektaşlarıma ve kurumlara büyük görevler düşüyor.
Gazetecilik, ahlaka aykırı özel amaç ve çıkarlara alet edilemez. Gazeteci, kişi ve kuruluşları eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren ve iftira niteliği taşıyacak şekilde haberler yapmaz. Yapanları bu meslekten ayıklamamız gerekiyor. Açıkça tavır almalıyız. Ama üzülerek görüyorum ki, bir taraftan bu mesleğin kirlendiğinden dert yanan bazı meslektaşlarım diğer taraftan bu tetikçilere kucak açıp sırtını sıvazlıyorlar.
Bu ikiyüzlülük, bu mesleği temizlemez!
Bu şehirdeki tüm kurum ve kuruluşlara, siyasetçilere, yerel yönetimlere de seslenmek istiyorum. Lütfen bu kişileri siz de ayıklayın. Çünkü bugün, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diye düşünürseniz emin olun ki bu yılanlar yarın sizi de sokacak.