Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti…
Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti’nin olağan genel kurulu, sadece katılım ve heyecan anlamında değil, bazı insanların artık mesleki ve kişilik olarak ne kadar bitik düzeye geldiklerini de gün yüzüne çıkarmıştır.
Bazı yarışlar kazanmak, bazıları ise kaybetmek içindir!
Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti kongresinde Çetin Gürol’un kazanan listesinde yer almakla birlikte, bu süreçte hem yeni dostlar kazandım hem de dost bildiklerimin öyle olmadığını anladım.
Öncelikle Çetin Gürol ve yönetimdeki arkadaşlarımla birlikte bu dönem çalışabilme şansına sahibim. Çok yorucu bir seçim sürecine rağmen iki gündür bu yeni ekibin, ekip ruhuyla ve büyük bir istekle yeni dönem için proje hazırlama yarışına şahit oldum. Sabahın ilk ışıklarına kadar birbirinden farklı öneriler, enine boyuna tartışılıyor. Emin olun bu ekip bu dönem büyük işlere imza atacak, cemiyet üyelerine ‘iyi ki oy vermişiz’ dedirtecek.
Elbette ağzınızla kuş bile tutsanız beğenmeyenler çıkacak. Çünkü bazı insanlar gerçekleri asla görmezler, bazıları görseler de işlerine gelmediği için görmezlikten gelirler!
Haklı eleştiri ve muhalefet, daha iyi çalışmanın ve daha iyi yerlere gelmenin olmazsa olmazıdır. Eğer Cihan Baylan aday olmasaydı, kongre bu kadar coşkulu ve heyecanlı geçmezdi.
Bu kongre sürecinde kazandığım dostlarımdan birisi oldu Cihan Baylan. Özüyle, sözüyle, duruşuyla, kibar tavırlarıyla ve en önemlisi de kazansa da-kaybetse de aynı medeni davranışı sergilemesiyle, ‘keşke daha önce tanısaydım’ diyebileceğim düzgün bir insan.
Uzun yıllar tanıdığım bazı kişileri de, ‘tanımamış’ olmayı dilerdim. Seçim kazanmayı dostluğa tercih edenler, mesleki anlamda bir şeyler üretemeyenler, çekememezlik ve dedikodu ile uğraştılar.
…
Ben şuna inanıyorum; mesleki kuruluşlarda yer alacak kişilerin siyasi görüş, dini inanç, hemşericilik, mezhep ayrımcılığı ve dünyaya bakış açısı değil mesleki birikim ve yeterlilik, verimli olabilme ve saygınlık gibi özelliklerin bulunması gerekir.
Bu seçimlerde bunu dikkate aldım. Belki eleştirenler de oldu ancak –her ne kadar başarımıza gölge düşürüp kirletilmeye çalışılsa da- üyelerimizin büyük bölümünün desteğini aldık.
…
İyi niyetli hiç kimseye karşı bir kırgınlığımız yok. Çünkü biz 344 üyenin yönetimiyiz. Gerçekleştireceğimiz projeleri 344 üye için, 344 üye ile birlikte yapma kararlılığında olacağız. Bu kentte gazeteciliğin geldiği noktayı daha iyi yerlere taşımak, mesleğin önündeki sorunları çözmek için elbette cemiyet tek başına yeterli değil. Gazetelere ve gazetecilere de aynı sorumluluk ve görev düşüyor. Örneğin, gazete sahiplerinin toplantılara gönderdiği bir muhabirin kıyafetini ya da oradaki davranışlarını cemiyet kontrol edemez! Gazetelerin sigortasız ve kayıt dışı eleman çalıştırmasını cemiyet tek başına engelleyemez! Kötü niyetli gazetelerle ve gazetecilerle cemiyet tek başına mücadele edemez. Üyeler de cemiyete yardım ve destek olmalıdır. Sadece ücretsiz otopark ya da hediye almak için cemiyete üye olmamak gerekiyor.
En önemlisi de, yeni seçilen yönetime inanmak, güzel hizmetleri alkışlamak, eksiklikleri de yapıcı eleştirilerle giderilmesini sağlamak olmalıdır.
Cemiyetin bugünlere gelmesinde emeği geçen tüm başkan, yönetici ve üyelere teşekkür etmek istiyorum. Bu bir nöbet değişimi. Bir önceki başkan Halit Yılmaz bayrağı Çetin Gürol’a devretti. Biz de Çetin Gürol’un çalışkanlığına inandığımız için aynı ekipte yer aldık. Çok klasik bir deyim olacak ama, bizi izlemeye devam edin…