SON DAKİKA
Giriş Tarihi : 15-12-2022 11:14

Levent Altun yazdı

Levent Altun yazdı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında mahkemenin vermiş olduğu hapis cezası ve siyasi yasak kararı, İmamoğlu’nu aday yapmama mı yoksa aday yapma operasyonu mu diye düşündürüyor. Başlıktaki o çarpıyı da özellikte koydum.

Bu kararla ilgili herkes farklı değerlendirmeler yapıyor.

Bir kesim, ‘adaletsizlik’ diye bağırıyor, bir kesim ‘tiyatro’ diye…

Bazıları, Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olmasının önüne geçmek için 6’lı masa içinden bir darbe olarak yorumluyor, bazıları da hükümetin bizzat bu kararı aldırdığını savunuyor.

Bu olayı aslında ilginç kılan ve yeni senaryolar üretilmesine neden olan şey, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da geçmişte benzer bir mağduriyet sonrası siyasi hayatının tavan yapmasıdır.

Erdoğan ile İmamoğlu’nun o kadar çok ortak yanları var ki!

Her ikisi de İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı ile siyasetin zirvesine doğru yelken açtı.

Hatırlarsanız Recep Tayyip Erdoğan İstanbul büyükşehir belediye başkanı iken yaptığı bir konuşma (okuduğu şiir) gerekçesiyle hapis ve siyasi yasak cezası almıştı.

Erdoğan, bu ceza kararından sonra Saraçhane’de yaptığı konuşmada, yargının bağımsız olmadığını ve siyasetin egemen olduğunu söyledi.

Kaderin cilvesine bakın siz!

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle hapis ve siyasi yasak cezası aldı.

İmamoğlu da tıpkı Erdoğan gibi bu ceza sonrası Saraçhane’de yaptığı konuşmada, yargının bağımsız olmadığını ve siyasetin egemen olduğunu söyledi.

Ne kadar büyük bir benzerlik değil mi?

Hapis ve siyasi yasak cezası alan Recep Tayyip Erdoğan o tarihten sonra yaşadığı bu mağduriyetten (!) sonra siyasetin zirvesine kadar yükseldi.

Hapis ve siyasi yasak cezası alan Ekrem İmamoğlu’nun da bu yaşadığı mağduriyetten (!) sonra siyasetin zirvesine yükseleceği senaryosu çok mu uçuk olurdu?

Siyasetin dışındaki insanlar bile tabloyu bu şekilde görüyorsa, asıl sorulması gereken soru şu; bu operasyon acaba Ekrem İmamoğlu’nu aday yapmama operasyonu mu yoksa aday yapma operasyonu mu?

Herkes 6’lı masanın adayının kim olacağını beklerken, daha da ötesi Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘ben adayım’ demesine ramak kalmışken, birden bire böylesi bir durum ortaya çıkıyor?

Ve en önemli soru da, bunu kim yaptı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İmamoğlu kararının kendisi ve partisi için çok net bir olumsuzluk doğuracağını bildiği halde böyle bir kararda payı olabilir mi? Bunu anlamanın yolu basit. Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan bu kararı kınayıp, geçmişte kendisinin de yaşadığı bu olumsuzluk yüzünden ‘demokrasiye sahip çıkma’ adımını atarsa siyasetin rengi bambaşka bir havaya bürünür.

Bu mahkeme kararı, 6’lı masa açısından da çok önemli sonuçlar doğuracak elbette. Bu koşullarda, Ekrem İmamoğlu’nun 6’lı masanın adayı olarak açıklanması an meselesi olur.

Mansur Yavaş’ın aday gösterilmesini bekleyen kitle, Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olmasını isteyen kitle bir yana, Meral Akşener’in de Ankara’dan apar topar İstanbul’a İmamoğlu’nun yanına gitmesi, mahkeme tarihi belli olduğu halde Kılıçdaroğlu’na yurtdışı programı yapılması da akıllarda hep soru işareti bırakacak.

AdminAdmin