Gebze Belediyesi’nin Aralık ayı meclis görüşmeleri birçok konuda iktidar ile muhalefet parti meclis üyelerini karşı karşıya getirdi.
Meclis üyeleri zaman zaman birbirlerine sataştılar, tansiyon yükseldi, gergin anlar yaşandı.
Özellikle ülke genelinde öğrencilere bir öğün verilmesi ile ilgili konu sert tartışmalara neden oldu.
CHP’li meclis üyesi Saide Arslan, “Sanayicilere yer istemiyoruz, çocuklara çorba istiyoruz” deyip İzmit Belediyesi’ni örnek gösterince Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz de, İzmit Belediyesi’nin 50 kişiye çorba dağıtarak ucuz kahramanlık yaptığını ileri sürdü.
Tartışmalar bununla da kalmadı.
İYİ Partili meclis üyeleri Sadık Güvenç, Birol Elüstü ve Umut Aydoğdu, Gebze’nin il olması yönünde çalışmalarla ilgili bir çalıştay yapılması önerisinde bulundular.
Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz bu öneriyi gündeme bile getirmedi. Belediye meclisinin görevi olmadığını söyledi.
…
Çorba konusuna çok girmek istemiyorum. Çünkü ben isterim ki hiçbir vatandaşımız hiçbir öğrencimiz bir tas çorbaya muhtaç olmasın, kalmasın!
Gebze’nin il olmasına yönelik çalıştayın gündeme alınmaması ise hem iktidar hem muhalefet açısından farklı sonuçlara ve seçeneklere bağlı olduğu için Gebze Belediye başkanı Zinnur Büyükgöz’ün bu konuyu gündeme almamasına da açıkçası şaşırmıyorum!
Benzer bir çalıştay Mersin’in Tarsus ilçesinde yapıldı geçenlerde. Çalıştayın içerisinde belediye başkanı da vardı, ilçenin tüm önde gelen kişi ve kurumlarının temsilcileri de.
Ama oradaki belediye başkanı CHP’liydi. Eğer Gebze belediye başkanı da CHP’li olsaydı elbette ki bu çalıştay bugüne kadar çoktan yapılmıştı.
Ak Parti’nin Gebze’nin il olmasına onay vermediği hatta Cumhurbaşkanının “Gebze’yi il yapmayacağız” sözünden sonra Ak Partili Gebze belediye başkanının çıkıp da “Gebze il olmalı” deyip bir çalıştay düzenleyeceğini mi sanıyorsunuz?
Bunu yapsa, yıllar sonra bile Gebzelilerin hiç unutmayacağı bir başkan olurdu. Yapmadığı için sadece belediye başkanı olarak hatırlanacaktır kuşkusuz!
Bu iş siyasi bir cesaret ister.
Bunu söyleyecek bir Ak Partili başkan, ‘Benim siyasetten hiçbir beklentim yok’ diyebilen bir başkandır.
Hem İzmit lobisini hem de partisinin içindeki dinamikleri cesurca karşısına alabilecek bir başkandır.
Böyle bir başkan çıkıp da, “İl olmak Gebze’nin hakkıdır” diyebilecek bir başkandır. Kimseden korkmadan, çekinmeden bu gerçeği haykırabilecek bir başkandır. Siyasi geleceğiyle ilgili kaygı duymayan ve ‘Kaya’ gibi sağlam durabilen başkandır.
Bunu Zinnur Büyükgöz’den göremedik. Acaba görebileceğimiz bir başkan var mıdır derseniz, bu da başka bir yazının konusu olsun.
