Memleket yangın yerine dönmüş.
Hava sıcaklığı mı daha yakıcı, yoksa her şeye üst üste gelen zamlar mı?
Ben hayatımın hiçbir döneminde bu kadar zam görmedim!
Hükümetin o kadar rahat bir şekilde iğneden ipliğe bu kadar yüksek oranlarda zam yapması mı daha fazla rahatsız edici yoksa hükümete bu rahatlığı veren muhalefetin neredeyse buhara dönüşmesi mi?
Türkiye’de değişim isteyenlerin kendisi değişmediği sürece, inanın bu ülkede hiçbir değişim olmaz!
Türkiye’de muhalefet neredeyse yok gibi!
İYİ Parti aradığı çıkışı bulamadı, kaygan kumaş gibi politik manevraları ile her geçen gün irtifa kaybediyor!
DEVA’nın ve Gelecek Partisi’nin eti budu belli! Yeniden Refah Partisi’nin çıkışı da Saadet Partisi’ni eritti.
Ana muhalefet partisi CHP’de ise şimdi kaset savaşları revaçta!
CHP’yi iktidar yapmak için değil, CHP’de iktidar olmak için çalışanlar bu ülkeye en büyük kötülüğü yapanlardır.
Adamlar 35 yıldır milletvekili. Profesyonel siyasetçiliği tamamen meslek haline getirmişler, hala hükümeti eleştirip duruyorlar! Bu hükümetin tüm bunları yapmasının en büyük sebebinin kendileri olduğunu bilmiyorlar mı?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu artık misyonunu tamamlamıştır, bugün ona düşen, ilk kurultayda görevi bırakacağını açıklamaktır.
İlk kurultayda da görevi bırakmaktır. Dürüst, her kesimi aynı sandıkta toplayabilen ve kazanmaya yakın bir genel başkan olarak hatırlanmaktır.
Kurultayda yeniden devam etmeye çalışması, tutunduğu koltuğa yapıştığını ve siyaset hastalığının parti ve ülke sevgisinden daha fazla olduğunu gösterir! Delege üstünlüğüyle kazansa bile aslında kaybeder!
Hem kaybeder, hem de bu ülkeye kaybettirir!
Türkiye’nin ana gündemi zamlar ve ekonomi ama CHP’deki kaset savaşları konuşuluyor! CHP’yi iktidar yapmak değil, CHP’de iktidar olmak isteyenlerin savaşı başladı.
Bunlar yukarıda olanlar, bir de tabanda yaşananlar var.
Delege seçimleri başladı örneğin. Yakında ilçe kongreleri daha sonra il kongreleri yapılacak. Bu kongrelerden çıkacak kurultay delegeleri de partinin genel başkanını belirleyecek.
‘Değişim’ kelimesi herkesin ağzında sakız olmuş!
Ne delegeler değişiyor, ne de bu delegelerin seçtiği kişiler!
40 yıllık siyasetçi, ‘değişim’ için aday olduğunu söylüyor, 40 yıl bu partiye ne kattığını hiç düşünmeden!
Kimse bu partiye ve bu şehre ne katacağını düşünmüyor, ‘bir yerlere gelme’ hedefi en büyük hedef olmuş, bir çeşme başı tutma, bir parmak bal yalama…
…
İktidar çok rahat çünkü insanlar muhalefeti kurtarıcı olarak görmüyor, göremiyor!
Muhalefetin de kendi koltukları için çabaladığını görüyor! Muhalefetteyken kendi içinde olan bu kavgaların, iktidara gelince çok daha fazla olacağını düşünüyorlar haklı olarak!
Sadece partinin sunduğu nimetler için bu kadar kavga yapanların, devletin tüm nimetlerine ulaşınca neye dönüşeceğinden korkuyorlar haliyle.
Yoksa mümkün mü, insanların bu kadar zamdan ve ekonomik buhrandan şikayet etmemeleri?
Bu ağır yükün altında ezilmemiş olmaları…
“Oy vermeselerdi…” demek, kolaycılıktır!
Muhalefet umut olmalı insanlara.
Umut olmak için değişmeli.
Değişmesi için de gerçek anlamda bir değişim olmalı.
