GÜNCEL
Giriş Tarihi : 17-05-2023 21:17   Güncelleme : 17-05-2023 21:19

Levent Altun yazdı

Gazeteci Levent Altun'dan Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili çarpıcı bir yazı.

Levent Altun yazdı

Ak Partililer yetmiyormuş gibi, bazı CHP’liler de Kemal Kılıçdaroğlu’nu yerden yere vuruyor!

Vay efendim neymiş, yenilgiye doymamış!

Neymiş efendim, oy oranı olmayan partilerle ittifak kurmuş, onlara bedava milletvekilliği vermiş!

Neymiş efendim, partili olmayanları milletvekili listesine koymuş, kendi partilileri meclise girememiş!

Bunu söyleyenlerin siyaset bilgisi olduğunu düşünmüyorum. Hatta, Türkiye’nin siyasi tarihi ve toplumsal yapısı ile ilgili hiçbir şey bilmediklerini düşünüyorum.

Bilmemek ayıp değil, lütfen biraz araştırın, biraz düşünün sonra da elinizi vicdanınıza koyup, Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür edin!

Türkiye’nin siyasi tarihine, ilk seçimden son seçime kadar hangi partinin ne kadar oy aldığına, bu ülkenin seçmen yapısının ne kadarının solcu ne kadarının Muhafazakar, Milliyetçi, sağcı ve Din olgusunun ne derece etkin ve önemli olduğuna bakarsanız ne demek istediğimi çok iyi anlarsınız.

Merhum Bülent Ecevit, ‘Karaoğlan’ lakabıyla halk için umut olduğunda 1973’de yüzde 33,3 oy almış ve birinci parti olmuştu ama tek başına hükümet bile kuramamıştı. Merhum Necmettin Erbakan ile koalisyon kurdu.

1980 sonrası zaten malum; darbe sonrası oluşan toplumsal yapı ve siyasi şekillenmelerden sonra değil tek başına hükümet kurabilmek, bir daha birinci parti bile olamadı!

Yüzde 20’lerde gezindi durdu! Yüzde 10 alamayıp, barajın altında kaldığı bile oldu.

1950 yılından bu yana tek başına iktidar olamamış bir partiyi, tek başına iktidar yapamadı diye eleştirenler, Kılıçdaroğlu’nun buna ne kadar yaklaştığını görmezden geliyorlar.

Evet, çok yaklaştı! Halen daha bu ihtimal de var üstelik.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüzde 45 oy olması azımsanacak bir şey mi? Güçlü rakibine yüzde 50 oy aldırmaması yani seçimi kazandırmaması azımsanacak bir şey mi?

Ak Parti seçmeni ‘gözü kapalı bir şekilde’ Erdoğan’a oy verirken, kaygan kumaş haline gelmiş siyasetin 6’lı masasını devirmeden ayakta tutmaya çalışmak kolay mı?

Kılıçdaroğlu yıllardan beri neden ‘ittifak’ çalışması yaptı? Elbette toplumsal güç birliği için. Bunun işe yaramadığını kim söyleyebilir?

2019 seçimleri bunun en güzel örneği değil mi?

Daha önce Ak Parti’nin kazandığı büyükşehir belediyelerini CHP kazanmadı mı? İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Antalya gibi Türkiye nüfusunun yarısını oluşturan büyükşehir belediyelerini CHP’li belediyeler yönetmiyor mu?

2023 seçimlerinde Ak Parti ne kadar oy kaybetti? Kocaeli’de bile 7 olan milletvekili 6’ya düşmedi mi? CHP’nin 3 olan milletvekili 4 olmadı mı?

Neymiş efendim, Saadet Partili’ymiş! Saadet Partili olmasa, Ak Partili olacaktı! CHP’nin Saadet Partisi açılımıyla muhafazakar seçmenle yürümeye başlaması bence önemli bir gelişmedir. Yeniden Refah Partisi, Ak Parti küskünlerinin sayesinde bu oy oranını almıştır.

Kılıçdaroğlu bu İttifak’ı büyük bir sabırla ve uyum içinde yönetti. Hem farklı partilerle hem de kendi partisinin içindeki farklılıklarla mücadele etmek, kontrol altında tutmak kolay mı sizce?

EYT, Bayram ikramiyesi, asgari ücret, memur zamları ve hükümetin daha birçok kararında Kılıçdaroğlu’nun imzası var, bunu hiç kimse inkar edemez!

Bu seçimlerde Ak Parti seçmeni ekonomiyi, pahalılığı ve daha birçok önemli konuyu unuttu, ‘Vatan elden gitmesin’ korkusuna sığındı! Oysa bu vatan çok şükür hiçbir yere gitmedi, gitmez de!

Millet İttifakı’nı HDP ile suçlayanlar dönüp de yakın tarihteki açılım sürecinde yaşananları hatırlamadı bile!

Siyaset ne yazık ki böyle bir şey! Yaptığın doğrularla kimse ilgilenmez, herkes küçük yanlışını dev yapar! Ama şu da bir gerçek ki kim ne yaparsa da kendine yapar.

Geçenlerde birisi sosyal medyada yazmış, 'Kılıçdaroğlu'na acıyorum' diye. Yakından da tanırım, maddi durumu da çok iyi biri değil. Dedim ki, markete pazara gittiğinde sen kendine acı, Kılıçdaroğlu'na niye acıyorsun!

Sağlıcakla kalın!

AdminAdmin