Soma’da yaşanan maden faciasına dair hemen herkesin bir tür söylemi, eylemi, duruşu oldu. Ancak bir vakanın adını tam anlamıyla koymak gerekirse; Soma ülkemizin ve hatta dünyamızın kanayan yarası, kanayan vicdanı olmuştur.
Ve Soma o faciada hayatını kaybeden 301 maden emekçisi şahsında bir ibret, bir ders olmuştur. Soma üzerinden üretilen şu söylem aslında tüm yazılıp çizilenlerin net özetidir: “Yanan bizdik, siz kömür sandınız.”
Evet. Yanan onlardı. Biz kış aylarında ısınmak, ekmeğimizi pişirmek için yaktığımız şeyin kömürden ibaret olduğunu sandık halbuki…
Malumunuz. Ülke olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’ncü kuruluş yıldönümüne ilişkin müthiş hedeflerimiz var. 500 milyar dolar ihracat yapacak, dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına gireceğiz.
Ne ilginçtir ki milli ve manevi değerlerine “bağlı” bir ülke olarak hedeflerimiz, hep maddeden ibaret.
Bu hedefler arasında, “Dünyada iş kazalarının en az yaşandığı ilk 10 ülke arasına gireceğiz” yok.
Bu hedefler arasında, “Dünyanın en demokratik ilk 10 ülkesi arasına gireceğiz” de yok.
Bu hedefler arasında, “Sendikal örgütlülükte dünyanın ilk 10 ülkesi arasına gireceğiz”…. esamesi bile okunmuyor.
Bu hedefler arasında, “Dünyada basın özgürlüğünün dönem fark etmeksizin hükümetler, devlet tarafından koruma altına alındığı ilk 10 ülke arasında yer alacağız…” asla yok ve hatta lafı bile edilemez.
Ama hedef net: 500 milyar dolar ihracat yapacağız.
Ve o paraları çatır çatır yiyeceğiz.
Ve hatta şayet pay edebilirsek, ola ki gelir dağılımını adil ve eşit yapabilirsek o paraları 301 kişi eksik pay edeceğiz…
Soma öğrenmek isteyene aslında çok şey öğretti…
Paranın ve maddenin hiçbir şey, insanın ve insanlığın çok şey olduğunu.
**
Malumunuz önümüz Cumhurbaşkanlığı seçimi.
Siyaset bu merkezde şekillenip ekonomiye bu şekilde yön verecek.
İktidar ile ana muhalefetin, muhalefet partilerinin önemli sınavlarından birine daha tanık olacağız.
Hatta Cumhurbaşkanlığı seçimi siyaseti öyle bir şekillendirdi ki hadi seçimi kazanan parti bir tarafa kaybedenler bile Cumhurbaşkanlığı seçimini bahane ederek kongreyi hiç gündeme getirmiyor.
Siyasette belde, ilçe ve il örgüt ve teşkilatlarından başlayıp genel merkez kongresine kadar uzayacak süreç, Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra başlayacak.
Ülkemiz partilerinin genel merkez ile taşra teşkilatlarındaki başkanları ve yöneticileri, özellikle bulundukları il ve ilçelerde seçim kaybedenlerinden beklenmesi gereken refleks istifalarını verip örgüt ve teşkilatlarını kongreye taşımaları, ama o kongrede de yine aday olmaları ve kendi tabanlarının güven oyunu aramaları idi. Olmadı. Ülkemiz genelinde kısmi istifalar hariç hiçbir partinin taşra yapılanmalarında kongre gündeme dahi gelmedi.
Ama sahi yaaa…
Bizim bir de 2023 hedefimiz var.
500 milyar dolar ihracat yapacak, dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına girecek, paraları çatır çatır yiyecek, ola ki adil bir şekilde paylaşacaksak o paraları, nüfus sayısına bölerken 301 kişi eksik taksim edeceğiz.
Soma öğrenmek isteyene çok şey öğretti de öğrenmek istemeyende etkisi ne oldu. Göreceğiz. Allah hepimize uzun ömür versin, 2023’ü görürsek de göreceğiz.
Soma bize paranın aslında hiçbir şey olmadığını, insanlığın ve insanın her şey olduğunu aslında “Hatırlattı” demek lazımdı ama şekil o ki, öğretti!