Ayşe Irmak’ın yeni yönetimi Esen Bayraktar, Nilgün Düzen, Sıla Gençtürk ve Derya Sakallıoğlu’ndan oluşurken, Sibel Yılmaz Yurdakul’un kaybeden listesinde Yeşim Akpınar, Songül Satıcı, Ebru Kısa ve Özlem Gür yer aldı.
Başkan Ayşe Irmak genel kurulda yaptığı konuşmada, “Veli-Der ne yapmalı? sorusu sorulacaktır. Yapılacak şey öncelikle eğitimdeki bu gericileşmenin önce bireyin olmak üzere toplum hayatı üzerinde yaratacağı ağır sonuçları idrak etmek; sonra da özellikle 2012 yılından beri devam eden veli mücadelelerine bakmak yol gösterici olacaktır.
Öğrenci Veli Derneği (Veli Der) işte bu mücadele sırasında yani sokakta doğmuş bir dernektir. Bu mücadele sırasında başvurdukları her yerde kendilerini yok sayan bir devlet yapılanması ile karşı karşıya kalan veliler ancak örgütlenir ve örgütlü bir şekilde mücadele ederlerse güçlü olacaklarını gördüler ve Veli-Der kuruldu.
Veli-Der eğitimin hangi kademesinde olursa olsun, laik, bilimsel, demokratik, eşit ve parasız eğitim isteyen başta veliler ve öğrenciler olmak üzere herkesin derneğidir. Bu sebeple bir taraftan eğitim sisteminde yaşanan sorunları çeşitli yöntemlerle duyurmaya çalışırken, diğer yandan mağduriyet yaşayan herkesin yanında olamaya çalışmaktadır. Veli-Der’ in bu çalışmaları toplumda karşılık bulmuştur. İnsanı insan yapan öncül özelliklerin başında düşünmek gelir. Eğitim sadece yaşama hazırlık basamağı değildir, eğitim yaşamın kendisidir, yaşamda eğitime her kesimden insanın katkısı vardır sadece okul öğretmen öğrenci gibi dar çevrede düşünülmemesi gerekir, Eğitim- öğretimin başarısı öğretmen- öğrenci- veli etkileşimine bağlıdır. Bizler Veli -Der olarak amacımız, veli desteğini güçlendirmek ve eğitimi ailede başlar basamağını geçebilmektir. Eğitim, bu bağlamda, okulun üstlendiği “istendik davranış değişikliği” politikasına daha etkin ve güncel projelerle varlığımızı hissettirmek olacaktır.
Yaşamımızın bu noktasında sorunlar hepimizin malumu olan ve ülkemizin en başata ki sorunu ne yazık ki eğitim öğretim her meslek grubu için vazgeçilmez öneme sahiptir. Eğitim öğretim süreci, kamusal bilimsel laik ve demokratik olmalıdır, ancak bu yönelim bugün, ne yazık ki, orta çağ anlayışına doğru hızla evrilmektedir.
Bu nedenle, veliler Cumhuriyet ve demokrasimize sahip çıkabileceğimizi önemli bir platformdur. Kocaelimizde kendini laik demokratik ve bilimsel eğitimden yana gören her birey üye olduğu eğitim sendikalarının bütün üyelerini, partilerin ve diğer derneklerin üyeleride bizim üyelerimiz olmalıdır. Yani ilk görevimiz üye sayımızı 10 binlerle ifade eden sayılara çıkarmak olacaktır. Üniversite öğrencileri öğretim üyeleri anneler babalar yarınından endişe eden bütün bireyler Veli -Der üyeleri olmalıdırlar.
Çocuklarımızın geleceğini velilerin birliği kurtaracak şiarı ile okullarımıza, Çocuklarımıza geleceğimize Umut olmaya çağırıyoruz! Veli-Der olarak, sokaklarda, meydanlarda, okullarda olacağımızı ilan ediyoruz! Sadece “kendi çocuklarımız” değil, bu ülkenin bütün çocuklarımız için mücadele ediyoruz.
Bunun için fazla zamanımız yoktur, geçen her gün aydınlık yarınlar hedefinden uzaklaştığımız günlerdir ve lider hedeflerini koşarak ulaşacağı bir yönetim ekibine sahip olmalıdır. Geçen dönem tecrübelerimiz, bu dönem için iyi bir ekip olarak yönetime talip olmayı önümüze görev olarak koymaktadır.