GÜNCEL
Giriş Tarihi : 21-06-2019 09:44

Türk Ocaklarında mülteci paneli

Türk Ocaklarında mülteci paneli

Önemli konularda düzenledikleri haftalık Ocak başı sohbetleri, konferans ve paneller ile kamuoyunu aydınlatan Türk Ocakları Kocaeli şubesinin bu hafta ki konusu Suriyeliler, Göç’ün etkileri ve Mülteci Sorunu konuşuldu.

 

Kocaeli Sivil Toplum merkezinde düzenlenen panele Sakarya Üniversitesi öğretim üyesi Hasan Hüseyin Taylan, Eğitimci-yazar ve Aydınlar Ocağı Başkanı Süleyman Pekin konuşmacı olarak katıldı.

 

Türk Ocakları Kocaeli şube başkanı Yücel Alpay Demir’in ev sahipliğinde düzenlenen programa KMKB dönem başkanı ve Yesevi Ocağı başkanı Eren Elmalı, Kocaeli Türkçüler İl Başkanı Özer Mert Özdemir, Kocaeli Kırım Türkleri başkanı Şengül Talgır, İyi Parti İzmit İlçe Başkan Yardımcısı Nermin Şenses, Belediye Meclis Üyesi Enver Okan ve Türk Ocaklılar katıldı.

 

Yücel Alpay Demir, açılış konuşmasında, “Hiç kimsenin bile isteye vatanını terk edip başka ülkelerde mülteci konumda yaşamak istemez. Batının sömürge politikaları yüzünden, huzur bırakmadığı Orta doğudan batıya doğru süreklilik gösteren ve dünya genelinde bu gün sayıları 70 milyonu ülkemizde de 5 milyonu aşan mülteci sorunu ekonomi, sağlık ve sosyal sorunlara sebebiyet veriyor. Özellikle ülkemizin üzerinde planlanan ve oynanan çoğu ileriye dönük planların bir parçası olabilecek Suriyeli mülteciler sorununa, ülkesinin geleceğini önemseyen herkes çare aramaya, çözüm bulmaya yöneltmelidir

Çok eşli çok çocuklu ve az tahsilli hatta çoğunluğunun mesleği bile olmayan bütün mülteciler ve sayıları 5 milyona yaklaşan Suriyelilerdeki nüfus artışının biz ezildik onlar ezilmesin, paşam-prensesim diye büyüttüğümüz evlatlarımızın geleceği için tehdit oluşturduğunu görmeliyiz”

 

Kamplara eş ve çocuklarını bırakan Türkmenlerin cepheye döndüğüne, savaş bitince geri dönmek isteyen Arapların kamplarda kaldığına ancak Türkiye’ nin misafirperver tutumundan ve bu güne kadar toplamda yaptığı 50 milyar dolar yardımdan, vatandaşlık imkanından, sosyal desteklerden ve ticaret yaparken Türklere bile sağlanmayan kolaylıkların kendilerine sağlanmasından memnun olan arapların savaş tamamen bitse dahi pek gitmeye niyetleri olmadığına değinen şube başkanı Demir, devletimiz usulünce bu misafirlerimizi aşama aşama memleketlerine gönderirse onlar içinde bizim içinde doğru olacak kanaatindeyim diyerek sözü Araştırmacı-Yazar Süleyman Pekin’e teslim etti.

 

Konuşmasına;

Göç ve Sığınmacılık konusu bilhassa Bayramlarda çok gündem oluyor. Dinî bayramları millîleştiren halkımızın bunları özgürleştirmesi de gerekiyor. Yoksa "Bayram kime bayram?"

8 yıldan bu yana sayısı arta arta 5 milyona varan, harcamaları 50 milyar dolara yaklaşan bir kitlenin geri döndürülememesi toplumsal bir sorun yumağı olarak önümüzde duruyor.

4 milyon Suriyelinin yaş ortalaması 22,5. Kilisteki her 5 kişiden 4ü, Urfa ve Antepte her 4 kişiden biri Suriyeli. 15 ile 45 yaş arası erkek nüfus 1 milyon 200 bin civarında. Yeni Askerlik Kanunu ile profesyonelleştirilen ordumuzun güvenlik şirketlerinden hizmet alımı söz konusu olduğunda bu yaş aralığı ucuz işgücü olarak bir adım önde olacaktır.

 

Suriyede savaş şu an derin dondurucuda. Ülkenin yüzde 60-65 topraklarını Esad Rejimi kontrol ediyor. Ülkenin yüzde 30 kadarı PYD - YPG nin öncülüğünde kurulan Suriye Demokratik Güçleri başkanlığında Otonom Bölge hüviyetinde. Güvenli Bölge bizim TSKnın, İdlip ise Özgür Suriye Ordusu ve onun üstünde Türkiye, Rusya ve İranın gözetiminde. Savaşın sürdüğü yer çok sınırlı, buna rağmen Suriyeli misafirlerimizin geri döndürülmemesi yanlış bir Hükumet politikasıdır.

 

2023 yada 2025 simülasyonu yapıldığında hem bu nüfusun 1-2 milyon daha artacağı hem de - Allah korusun - İrana yapılacak bir Abd+İsrail+Suud saldırısında da birkaç milyon göçmenin bize sığınması söz konusu olabilir. İvedilikle bu sayının ülkelerine peyderpey iadesi, bunun için de Suriyenin toprak bütünlüğü çerçevesinde kalıcı bir barış anlaşmasının bilhassa Türkiyenin inisiyatifinde gerçekleştirilmesi elzemdir.

Yoksa Osmanlının son dönemindeki kozmopolitliğe doğru koşar adım gidiyoruz. Filmin sonunu bildiğimiz için Hükümeti acil tedbir almaya davet ediyoruz. Temel, muz kabuğunu görünce "Eyvah, desene gene düşeceğum" demiş. Düşmemek ve acı sosyal patlamalarla karşılaşmamak için şimdiden ve zararın burasından da olsa dönmeliyiz diyerek sözü Öğretim Görevlisi Doç.Dr. Hasan Hüseyin Taylan’a devretti.

 

Konuşmasında; kamplarda yaşanan sorunlardan, özellikle güneydoğu illerimizdeki yaşam koşullarından, Devletin, Kızılay’ ın verdiği maddi ve insani yardımlardan, oluşan sorunların hangi aşamalarda çözümlendiğinden ve alınan tedbirlerden  söz eden Doç.Dr. Hasan Hüseyin Taylan; dünyada insani hassasiyeti ve merhameti en yüksek milletin Türk Milleti olduğu yaklaşık 70 milyon göçmenin yaşam koşulları göz önüne alındığında sağladığı imkanlar ve gösterdiği hoş görü ile insanlık sınavını başarıyla geçen tek ülkenin Türkiye Cumhuriyeti olduğu da görülmektedir. Ben savaş bitip uygun koşullar oluştuğunda özellikle Suriyeli göçmenlerin çok büyük bir kesiminin geri döneceğini döndükten sonrada buraları unutmayacağını düşünüyorum diyerek sözlerine son verdi.

 

AdminAdmin