SON DAKİKA
Giriş Tarihi : 10-06-2022 10:56

Levent Altun yazdı

Levent Altun yazdı

Ekonomist değilim, ahkam kesecek halim de yok ama sokaktaki vatandaşın bile gözlemleyebildiği gerçekler var.

Ekonomi ve piyasa koşulları belli. Bir kesim açlık ve sefalet içinde bir kesim savurganlık ve sefa içinde. Esnaf, emekli, işçi, üreten kesim batmamak için çırpınırken, devletin bazı kademelerinde hala inanılmaz bir savurganlık var.

Hangi partiden olursa olsun, özellikle yerel yönetimlerin harcamaları mutlaka kısıtlama altına alınmalı, denetlenmelidir. 

Bunu sadece Ak Parti için söylemiyorum; yerel yönetimler ne yazık ki partilerinin kasası gibi kullanılıyor. Buna mutlak suretle izin verilmemeli, bunun önüne geçilecek yasal mevzuatlar oluşturulmalıdır.

Devlet ekonomiye ve piyasaya önlem olarak bazı müdahalelerde bulunuyor ama bazıları ya yetersiz ya da yersiz.

Örneğin dev market zincirlerin bugüne kadar bu hale gelmesine müsaade ederken, depolarında kaç şişe zeytinyağı stoku olduğunu denetlemek çözüm değil.

Ya da fiyat etiketlerinin değişip değişmediği…

Çünkü herkes biliyor ki, serbest piyasa ekonomisinde herkes istediği ürünü istediği fiyata bir şekilde satabiliyor.

Devletin müdahale edeceği bir konuda işte bu.

Örneğin kira artış oranlarının 1 Temmuz 2023 tarihine kadar yüzde 25’e sabitlenmesi gibi. Bu çok doğru bir müdahaledir.

Gebze’de bile örneğin kiralar 1.000-1500 lira seviyesinden bir anda 3000-4000 lira seviyesine fırladı. Bu artışa itiraz eden kiracılar evden çıkarılmaya çalışılıyor çünkü yeni kiracılara bu yüksek fiyatlardan kiralanacak.

Lütfen elinizi vicdanınıza koyun; 4.250 lira asgari ücret alan bir işçi ya da emeklinin maaşı kadar ev kirası olur mu?

Bu piyasa koşullarında ev almak zaten hayal halini aldı o da ayrı bir yazı konusu.

Kira artışlarına müdahil olan devlet, 2.el otomobil satışlarına da aynı şekilde müdahil olmalıdır. Serbest piyasa diye 50-60 bin liraya alınan araçlar 250-300 bin liraya müşteri arıyor! Çünkü o da araç alırken bu piyasa koşullarına göre alacak!

Ama devlet kira artış oranı gibi ikinci el araçlara da bir artış yüzdesi koyarsa herkes kendi keyfine göre fiyat artışı yapamaz! Gerçi ne kadar artırırlarsa artırsınlar sonuçta bu koşullara göre alan olmayınca o ilan da öylece duruyor!

Dolar, Euro ve altın yükseliyor, akaryakıt fiyatları almış başını gidiyor. Çalışanın aldığı maaş eriyip gitmiş, her gün her şeye zam geliyor, hayat pahalılığı artık insanları bunaltıyor.

Felaket tellallığı yapmayalım ama birileri de bu gidişe dur diyecek önlemleri almalı. Tasarruf ve sabır ise bunu önce devletin kendisi yapmalı. Lüks araçlar, harcamalar, açılışlar gibi harcamalara dur denilmeli, yerel yönetimlerin müsriflikleri önlenmeli.

AdminAdmin