Türkiye’de siyaset transferleri dünden bugüne çok yaşandı, yaşanmaya da devam edecek.
Bu konunun çok farklı koşulları ve nedenleri var hepsi kendi gerçekliğinde değerlendirmek lazım.
Örneğin seçilmiş bir meclis üyesi, partisinden istifa ettiğinde kendince nedenleri olabilir. Partisinin genel ve yerel politikalarındaki yanlışlıklar, çizgisinin değişmesi, bu olumsuzlukları değiştiremeyeceğini düşünmesi, kendisini artık oraya hissetmemesi ya da yönetim kadrosundan umudunu kesmesi.
Bu kişinin başka bir partiye geçmesi; mevcut bilgi ve birikimini toplum ve şehir yararına sunabileceği başka bir platforma taşımak olarak değerlendirilebilir mi? Bu tamamen kişiye göre değişir.
İyi örneğini çok az gördüm, kötüsünü çok!
Son günlerde Cevat Yalçın ve Göknur Bektaş ismi çok konuşuluyor. Cevat Yalçın CHP’den seçilip Ak Parti’ye geçti, Göknur Bektaş ise İYİ Parti kontenjanından CHP meclis üyesi olarak seçildi, şimdi ise Ak Parti’ye geçti.
Ben her iki meclis üyesinin de bir basın toplantısı düzenleyerek neden CHP’den istifa ettiklerini ve Ak Parti’ye geçtiklerini anlatmalarını bekliyorum.
Bu arkadaşların öncelikle nasıl seçildiklerini bir düşünmeleri lazım. Eğer seçmen onlara oy verdiyse, CHP’li olduklarını düşündükleri için verdiler.
O oylarla gelip, o oyları başka sandıklara taşımaları hiç doğru değil. Seçmen o kişilere, seçildikleri partiden aday oldukları için oy verdi.
Ben şunu savunuyorum; hangi parti olursa olsun eğer bir meclis üyesi partisinden istifa ediyorsa yapacağı en doğru tavır, meclis üyeliğinden de istifa etmektir.
Bir partiden aldığı oyları, başka partiye taşıması ya da kendisi için kullanması hiç etik değil.
Eğer çok önemli gerekçeleri varsa çıkıp tüm kamuoyu ile paylaşmaları gerekir.
Göknur Bektaş hanımın siyasi hayatında gerçekten de çok hızlı ve çarpıcı değişimler var.
2016 yılında MHP İl başkanından plaket alırken, “İnandığım davanın plaketi” demiş.
2018 yılında İYİ Parti saflarına katılıp, “Güzel Türkiyem, kadın eli ile şahlanacak” demiş.
2020 yılında ise, Ak Parti’ye geçince, ‘Huzur önemli” demiş.
Kocaeli Nabız gazetesi de bir dilekçe paylaşmış bugün. Göknur hanımın, meclis üyesi seçildikten sonra istifa etmeyeceğine ilişkin ‘Namusum ve şerefim üzerine yemin ederim’ yazılı kağıda imzası var.
İYİ Parti henüz yeni kuruldu ama köklü CHP’de meclis üyesi hatta milletvekili istifaları çok yaşanıyor.
Bu yüzden CHP hatayı biraz da kendisinde aramalı. Milletvekili ve meclis üyesi seçme kriterleri hastalıklı!
Yerelde de böyle, genelde de!
Hatırlayın geçen dönem bölgemizde kaç meclis üyesi istifa etti, taraf değiştirdi. Ne tartışmalar ve çalkantılar yaşandı. Geçen dönemin Darıcalı meclis üyelerini ayırmak isterim bu konuda. Gerçekten nitelikli, bir bütün ve başarılıydılar.
CHP’li İzmit belediye başkanı Fatma hanım da seçildikten sonra ekseni değişenlerden. Sosyal medyaya bakmayın, Fatma hanım kendisini oraya getirenleri dışladıkça yaslandığı ağaçların çürük olduğunu çok geç anlayacak.
Sözün özü; partiyle ya da sol düşünce ile alakasız, hiçbir emek harcamayan kişilerle yola çıkarsanız, ilk fırsatta sizi o yolda bırakır!
Her kesimden oy almak için her kesimden aday bulma yarışına girmeyin. İlkelerinize bağlı kalın, dürüstlükten ödün vermeyin, halkın ve emeğin yanında olun her kesimden insan size zaten oy verir.
