Bir şeyi gerçekten amacına uygun yapmak ile yapıyor gibi gözükmek arasında büyük bir fark vardır.
Bu farkı anlayamayanlar da, yapıyor gibi gözükenler arasında yerini alıyor!
Türkiye’de il sayısının 100’e çıkarılacağı haberinden sonra Gebze’de de bir refleks oluştu.
Bu refleks doğru bir şekilde yönlendirilmezse hiçbir işe yaramaz!
Yıllardan beri bu olayın en merkez savunucusu Gebze basını ve Gebze Ticaret Odası’dır. Nail Çiler milletvekili olunca bir elimiz Ankara’ya uzanmış oldu ama bu kez Gebze’de takım kaptanı sorunu çıktı!
Nail Çiler sonrası Gebze Ticaret Odası’nda daha önceki takım oyununun yerini bireysel çalımlar alıyor gibi! Daha doğrusu Gebze Ticaret Odası bu işin merkezinde olmak yerine, bu işe destek veren kurumlardan biri olmayı seçmiş gibi!
Peki bu işin lokomotifi kim olmalıydı?
Tek ve güçlü ses mi olmalı yoksa her kafadan çıkan ve hiçbir şey anlaşılmayan, gürültü yaratan bir ses mi?
Şehrin tüm dinamiklerini ve güçlerini bir araya getiren, sonuç odaklı, sistemli ve nitelikli bir oluşum mu?
Kimsenin aslında eline kalem alıp her aklına geleni yazıp liste oluşturmasına gerek yok.
Yıllardan beri yazmaktan yoruldum. Bizim daha kent konseyimiz yok! Eğer Gebze Kent Konseyi olsaydı, biz bunları tartışıyor olmazdık. Kent konseyimiz il olma çalışmalarına çoktan başlamış olurdu!
Bu şehrin en büyük ayıbıdır, kent konseyinin olmaması! Ya da eskiden olması ama sonra işlevsiz hale getirilmesi… Ya da inatla kurulmaması, oluşturulmaması!
Gebze Belediye başkanı Zinnur Büyükgöz zaten il olma konusunda hevessiz, sessiz. Kent konseyi konusunda da öyle! Yönetme yetkisini şehirle paylaşmayı istemiyor belli ki! Konseyin bu şehirle ilgili eksiklikleri gündeme getirmesi de rahatsızlık verecek belli ki!
Peki nedir kent konseyi?
Kent konseyleri her ilçede yasayla kurulması zorunlu olan kuruluşlardır. Kentin hak ve hukukunu korumak, sosyal yardımlaşmayı sağlamak, yöneticilerin aldıkları kararlara kentin dinamiklerini katmak gibi önemli amaçları var.
Kentteki sorunların belirlendiği, tartışıldığı, çözümlerin geliştirildiği ortak bir akıldır kent konseyleri.
Kent konseyinde kimler var örneğin;
Belediye meclis üyeleri, siyasi parti temsilcileri, gazeteciler, muhtarlar, üniversite ve bilim kuruluşları, sendikalar, kooperatifler, dernekler ve benzer kuruluşlar.
Bu isimlerin oluşturduğu Gebze Kent Konseyi’ni bir düşünün? Gebze’nin il olma çalışmaları tek ve güçlü bir ses olmaz mı?
Hadi belediye başkanımız rahatsız olduğu için kent konseyini kurmuyor, diğer bileşenler ve kurumlar bir araya gelip böyle bir oluşum kuramaz mı? Buna da Gebze Ticaret Odası öncülük edemez mi? Edemezse liyakatli bir kurum, liyakatli bir oluşum yapamaz mı?
Yaparsa, tek ses oluruz, yapmazsa herkes hep bir ağızdan konuşur, sadece gürültü oluruz!
