GÜNDEM
Giriş Tarihi : 06-03-2023 11:48

Gazeteci Levent Altun yazdı

Gazeteci Levent Altun, siyaset gündemini değerlendirdi

Gazeteci Levent Altun yazdı

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ‘zorla aday dayatıldı’ diyerek 6’lı masadan ayrılmasının siyaset dünyasında yarattığı deprem etkisi devam ediyor.

Herkes Meral Akşener’in neden böyle bir tutum içerisine girdiğini merak ediyor haliyle.

İYİ Parti’de siyaset yapanların büyük bölümü elbette ki Meral Akşener’in arkasında duruyorlar. Genel başkanlarının ifadelerini paylaşıyorlar.

İYİ Parti’ye gönül vermiş insanların bir bölümü ise, Meral Akşener’in bu yaptığının hata olduğunu dile getiriyorlar. Bunu sosyal medyadaki yorumlardan kolaylıkla görebilirsiniz.

6’lı masanın diğer ortaklarına mensup partililer, Meral Akşener’in ‘pişmiş aşa su kattığı’ ve Ak Parti’nin ekmeğine yağ sürdüğü görüşündeler.

Ak Partilileri söylemeye gerek yok, 6’lı masada yaşanan bu olay bayram havası yaşatmışçasına sevinçliler. ‘Masada anlaşamayanlar, ülkeyi nasıl yönetecek’ cümlesi bile seçim çalışmalarının ana teması olacak, bu çok net.

Ancak şunu da düşünmek gerekir; birbirinden o kadar farklı ve zıt görüşlerde insanların temsil ettiği siyasi partilerin aynı masada bir araya gelmeleri, aynı siyaset ve yönetim programlarında uzlaşması kolay mı?

Ülkede bir şeylerin yanlış gittiğini düşünen ancak tek başlarına bu gidişatı değiştiremeyeceğini görenler bir araya gelmişler. Farklılıklarını törpülemişler, ortak amaç ve hedeflerini birleştirmişler.

Bu güç birliği ile de çok mesafe kat etmişler. Bu güç birliğinin başarılı sonuç verdiğini en son yerel seçimlerde görmedik mi?

İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Antalya gibi Türkiye’nin en büyük şehirlerinde Millet İttifak’ının desteğiyle CHP kazanmadı mı?

Şu anda bile Cumhur İttifakı’nın oy oranının tek başına seçimi kazanabilmesi garanti mi?

Millet İttifakı’nın yüzde 50’lerdeki oy oranı çok mu abartılı?

Herkes bu rakamlar üzerinden siyaset hesapları yapıyorken...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘asla’ dediği EYT’yi çıkarırken…

6’lı masayı oluşturan siyasi parti genel başkanlarının ‘ortak aday’ konusunda hazırlanan bildiriye 6’sı birden imza atmışken…

Yani yemek hazırlanmış ve tam masaya servis edilecekken…

Meral Akşener’in son anda yaptığı o açıklamalar pişmiş aşa su katmak oldu deyim yerindeyse.

Peki neden yaptı acaba?

Meral Akşener 6’lı masa için ‘dayatma’ diyor ancak bazı iddialara göre de – hem partisinin içinden hem dışından- masadan ayrılması için bir dayatma söz konusu.

Benim bu konudaki görüşüm böyle değil, Meral Akşener bunu kısa vadeli bir sonuç elde etmek için yapmadı.

Eğer öyle olsa, ‘kazanacak aday’, ‘ diye diretip, halk ve anket deyip sonra elinde televizyon kumandası, bir TV programında konuşan birine ‘ciddiysen gel görüşelim’ diye çağrıda bulunmazdı. Anketlere önem veriyorsa, televizyon programındaki kişiyi ya da başka herhangi birini çağırmak için de anket yaptırırdı öncesinden. Meral Akşener’in B planı var mı? İYİ Parti’nin adayı olarak neden kendisi aday olmuyor mesela? Seçim kaybedip yıpranmaktan mı çekiniyor?

İşin ilginç yanı, bu algı neden Kemal Kılıçdaroğlu’nun üstüne yapışmış?

Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu hiç aday olmadı ki?

2014’de Ekmeleddin İhsanoğlu, 2018’de de Muharrem İnce aday olmuştu. Kılıçdaroğlu ne zaman aday oldu acaba Cumhurbaşkanlığına?

Genel seçimleri diyorsanız, zaten CHP’nin tek başına seçim kazanacak bir oy kitlesi yok bu memlekette. Yerel seçimleri diyorsanız da, son yerel seçimlerde yüzde 25 civarındaki oy oranıyla İstanbul’u, Ankara’yı, İzmir’i, Adana’yı, Mersin’i, Antalya’yı ve ülke nüfusunun yakınını kapsayan şehirlerde kazandı.

Meral Akşener’in istediği, merkez sağın en büyük partisi haline gelmek yani bir anlamda ileriki süreçte dağılacağını düşündüğü Ak Parti’nin misyonunu devralmak.

Şu anki hedefi elbette Ak Parti’nin yenilmesini ve dağılmasını beklemek, Erdoğan sonrası siyasi süreçte ise Ak Parti’nin yerini alacak Milliyetçi ve Muhafazakar bir İYİ Parti ile yeni iktidar olmak. Yani yüzde 25-30’lardaki sol muhalefetin destekçisi olup ikinci planda kalmaktansa, yeni dönemde CHP’ye rakip olarak Ak Parti’nin siyasi devamlılığını yürüten isim olmak.

Bu bana göre asla tutmayacak bir formül ve yanlış bir strateji. İYİ parti eğer yüzde 15’lere geldiyse bunda en büyük pay kuşkusuz CHP. İlk seçimde göreceğiz ki değil yüzde 15, yarısını bile alamayacaktır.

Son süreçte 6’lı masa ile birlikte yıldızı parlayan Meral Akşener’in bu tavrı bana göre tek kelimeyle siyasi intihar.

Kemal Kılıçdaroğlu ise ‘kazanamayacak aday’ nitelemesini hak etmiyor. Dediğim gibi, sol kesimin yüzde 25’lik oranıyla yerel seçimlerin kazananı, genel seçimlerin de kazananı olmak için Millet İttifakı’nı kurup buraya kadar getiren kişidir. Bu kişiyi ‘kazanamayacak aday’ olarak nitelemek bana göre siyaset bilmemektir.

AdminAdmin