CHP Gebze’nin iki ayrı yüzü var. Biri; sevgi, dostluk, birleştirici, coşku ve mücadeleci yüzü.
Diğeri; öfkeli, ayrıştırıcı, kötü ve düşmanca yüzü.
Yani iyi ve kötü iki ayrı yüz.
İyi olan yüzü, yukarıdaki fotoğrafta görebilirsiniz.
CHP’nin iki adayı Gökhan Orhan ve Kemal Nişancı. Gökhan Orhan’ın iki oğlu sahneye çıkmış, babalarına çiçek vermiş. Sonra çocuklar Kemal Nişancı'ya da çiçek verdiler. Kemal Nişancı da Gökhan Orhan’ın oğullarıyla fotoğraf çektiriyor. Gökhan Orhan’ın eşi Cansu ile tokalaşıyor. Kemal Nişancı’nın eşi Melek hanımın gözlerinde sevgi var.
Tüm CHP’li delegeler bu fotoğraftan dolayı o kadar mutlu oluyor ki! Çünkü bu fotoğrafta sevgi var, birlik ve beraberlik var. Tüm farklılıklara rağmen bir aile ve aidiyet duygusu var.
Bir fotoğraf daha var, onu yayınlamayacağım. Çünkü o fotoğrafta kötülük var. Kaşlarını çatan, ağzından küfür ve hakaretler dökülürken tükürükler saçan öfkeli birileri var.
Bunlar CHP’yi bir yerlere taşımak için değil, CHP sayesinde kendilerini bir yerlere taşıma amacında olanlar.
Tek amaçları kazanmak! Kendileri ya da destekledikleri aday kazanırsa iyiler, kazanamazlarsa ne CHP umurlarında ne de CHP’liler!
İlçe başkanına ya da yöneticilerine sosyal medyada ya da seçim sürecinde küfür ve hakaret edenlerin, parti içi yarışını intikam savaşına dönüştürenlerin amacı kişisel çıkarlardan başka bir şey olamaz. Sadece siyaseten değil ahlak değerlerine de aykırı.
Gökhan Orhan ilk döneminde çok çalıştı, çok emek harcadı. Hem partiyi diri tuttu hem de şehrin sorunlarına müdahil olarak bu sorunların çözümüne katkılar sundu. Yapıcı muhalefetin en iyi örneğini sergiledi. Partinin tüm kesimlerini kucaklamakla kalmadı, partili olmayanlarla ilişkilerini de çok önemli bir noktaya taşıdı. Saygın ve düzeyli muhalefetle, şehrin tüm dinamikleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle çok iyi bir iletişim sağlayarak başarılı bir dönem geçirdi.
Kemal Nişancı çok saygın ve sevilen bir isim. Ama siyaset de iyi bir ekip işi!
Genel kurulda yapılan konuşmalar çoğunlukla partinin değişim ve yenilik istediğini gösterdi.
Hurşit Güneş’in seçimlere ittifaksız girilmesi ve önseçim yapılması gibi önerileri ne kadar yerindeyse, Gebze’nin il olmasına karşı tutumu da bir o kadar yersizdi!
İlhami Sarıtoprak’ın, ‘Biz İzmit’in ve siyasetin arka bahçesi olmak istemiyoruz’ sözü net bir mesajdı.
CHP Kocaeli Milletvekili Nail Çiler de konuşmasının büyük bölümünü Gebze’nin büyükşehirli il olma konusuna ayırdı.
İl Başkanı Bülent Sarı her zamanki gibi coşkulu ve önemli mesajlar verdi.
Yerel seçimler yaklaşırken CHP’nin yenilenme ve değişim sancıları mutlaka yerini bulacaktır, buna inanıyorum.
CHP, hayat pahalılığı, enflasyon, ekonomik koşullar altında ezilen insanlara umut olmalı.
