SON DAKİKA
Giriş Tarihi : 22-06-2020 09:51

Baroların savunma yürüyüşü

Baroların savunma yürüyüşü

Hükümetin barolara ilişkin yapmayı planladığı değişikliğe tepki göstermek isteyen baro başkanlarının ‘Savunma Yürüyüşü’ hakkında gazetemize değerlendirmede bulunan Kocaeli Barosu’na kayıtlı avukat Rabia Mıdık, yapılması düşünülen bu değişikliğin aslında sadece avukatları ya da baroları ilgilendiren bir değişiklik olmadığını belirterek, halkın hak arama özgürlüğüne getirilmiş bir sınırlama olduğunu söyledi.

 

Avukatlar güçlü olursa savunma güçlü olur

 

Rabia Mıdık, “Bugün maalesef tüm Dünya ve ülkemiz pandemi ile mücadele ederken, avukatlık mesleğinin akutlaşmış sorunlarına çözüm bulmak yerine, Avukatlık Yasası’nın bazı hükümlerinde değişiklik yapan ve özellikler baroların seçimine ilişkin olarak yeni usuller getiren bir Avukatlık Yasa Tasarısı meclis gündeminde. Bu tasarı ile çoklu baro ve nispi temsil sistemi gibi değişikliklerle baroların etkileri azaltılmaya, işlevsiz kılınmaya ve görev alanları daraltılmaya çalışılıyor. İşte bugün baro başkanlarımız özgür savunma, bağımsız ve tarafsız yargı için ve insan hakları için yürüyorlar. Kadın cinayetlerine ve istismara uğrayan çocukların, şiddete uğrayan hayvan dostlarımız, çevre katliamlarını önlemek için yürüyorlar. Hukukun üstünlüğü, güçlü ve bağmışız barolar için yürüyorlar. Eğer barolar güçlü olursa avukatlar güçlü olur. Avukatlar güçlü olursa, savunma güçlü olur” diye konuştu.

 

Feyzioğlu’nun yaptığı hedef göstermek

 

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun bu yürüyüşe yönelik yaptığı konuşmanın bir eleştiri değil hedef göstermek olduğunu ifade eden Rabia Mıdık, “Kabul edilir bir davranış sergilemediğini düşünüyorum. Baro başkanlarının bu yürüyüşü neden yaptığını çok iyi bilmekte ama maalesef barolara yapılan müdahaleyi normalleştirmeye çalışmakta ve hedef saptırmaktadır” dedi.

 

Herkesi ilgilendiriyor

 

Barolara yapılmak istenen bu müdahalenin sadece avukatları ya da baroları ilgilendiren bir durum olmadığını kaydeden Rabia Mıdık sözlerini şöyle tamamladı:

“Aslında açıkça halkın hak arama özgürlüğüne bir sınırlama getirilmektedir. Çünkü baroların insan hakları konusunda, kadın cinayetleri ve çocuk istismarı konusunda, doğal ve kültürel mirasın korunması, çevre katliamlarının son bulması, hayvan dostlarımıza yapılan şiddetin önlenmesi gibi birçok konuda verdikleri başarılı mücadele gözler önündedir. Barolar bazen dava açarak bazen açılan davalara müdahil olarak bu başarılı mücadelelerini sürdürmekteler. Fakat barolara yapılan bu müdahalenin sonucu maalesef insanların hak arama özgürlüklerine etki edecektir. Bununla birlikte yapılan bu müdahalenin sonucunda siyasi şekillenmeler ve ayrılıklar doğacaktır maalesef. Baro başkanlarınca başlatılan eylemlilik süreci elbette ki barolar ve mesleğimiz için ama en çok halk için. Pandemi sürecinde olmamız sebebiyle katılım maalesef sınırlı olmak zorundaydı. Fakat birçok vatandaş, meslektaş, meslek kuruluşlarıyla ortak bir paydada birleşilmiş durumda. Çünkü herkes biliyor ki Barolar etkisizleşir, işlevsizleşirse savunma da etkisizleşir. Savunmanın etkisizleşmesi demek halkın hak arama özgürlüğünün etkisizleşmesi demektir. Ekmek gibi su gibi adalete ihtiyacımız olduğu unutulmamalıdır.  Ve Atam’ın dediği gibi “Herhalde dünyada bir hak vardır ve hak kuvvetin üstündedir.”

Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Stj. Avukat Rabia Mıdık, avukatlık mesleğini Darıca’da sürdürüyor.

AdminAdmin